"غاستون" - Traduction Arabe en Turc

• Gaston

Marcheaux, Gaston ve Grimaud ile müttefikse o zaman Kraliçe'yi uyarmalıyız.
إذا كان مارشو متحدا مع غاستون وغريمو إذن علينا تحذير الملكة

Vize görevlileri, Bill'i Gaston'a yemeğe götürmüş.
طاقم التأشيرات اصطحبوا بيل لتناول الغداء في غاستون

Birkaç ay içinde, Louis ölecek ve ben ordunun başında, Gaston ile birlikte Paris'e döneceğiz.
بعد أشهر عدة،لوي سيموت وسأعود مع غاستون إلى باريس في مقدمة جيش

Gaston'un kardeşine son kez saygılarını sunmasını istiyorum.
أريد غاستون أن يلقي نظرة الوداع على أخيه.

Gaston saraya geldiğinde Dauphin'in başka bir yere gönderildiğini düşünmesini istiyoruz.
عندما يأتي غاستون إلى القصر نريده أن يعتقد أنه تم إرسال ولي العهد بعيدا.

Gaston oğlunuzun... güvenliği için Paris'in dışına çıkarıldığını düşünüyor.
غاستون يعتقد أن إبنك أخذ إلى خارج باريس للأمان

Gaston'un istediği şeyi veremem ve vermemde ama Lorraine bambaşka bir konu.
لا أستطيع ولن أجعل غاستون يأخذ ما يريد ولكن مع لورين المسألة مختلفة.

Gaston onun Paris dışına gönderildiğini düşünüyor ama Treville böyle bir riske girmez.
غاستون يعتقد أنهم أرسلوه خارج باريس لكن تريفل لن يأخذ مخاطرة كهذه

Sana, Gaston'a daha büyük bir servet ve ordunun ortak kontrolü teklifinde bulunman için yetki veriyorum.
أنا أعطيك السلطة لتقدم إلى غاستون ثروة أكبر وسيطرة مشتركة على الجيش.

Gaston'u yükseltmek ve kıymetli antlaşmalarını yok etmek için genç kralı kullanacağım.
وسوف أستخدم الملك الصغير لرفع غاستون وتدمير المعاهدة الثمينة.

[Gaston] Julia ve [Pierre] Fatou adında adamların yapıları var.
هذا بناء لرجل يدعى "[غاستون] جوليا" و"[بيار] فاتو".

Kazan ya da kaybet Gigi, Gaston'a bizi zorla götürtmek yok.
يا (جيجي) حتى أذا فرتِ, فلن تفرضي على (غاستون) المسكين أستضافتنا

Onu Gaston'un kıyafetleriyle görünce dedim ki onun yerinde oğlum olabilirdi.
رؤيته يرتدي ملابس (غاستون) جعلني افكر يمكن أن يكون أبني مكانه

Gaston'un başında olduğu bir ordu ile ilerleyebiliriz.
يمكننا التقدم مع غاستون في مقدمة جيش

Gaston güvenebileceğimiz bir adam değil.
غاستون ليس رجلا يمكننا الإعتماد عليه

Gaston'ı daha korunaklı bir yere koyabilirdim.
كان يجب علي وضع غاستون تحت حراسة مشددة

Gaston'un ordusu Paris'in eteklerine ulaştı.
وصل جيش غاستون إلى ضواحي باريس.

Seni mutlu etmek benim çıkarıma Gaston.
ومن إهتماماتي جعلك سعيدا، غاستون.

Aramis, Gaston'un yemi yutacağından emin ol.
أراميس، تأكد أن غاستون سيأخذ الطعم.

Çünkü Gaston ile yıllarca Kral'a karşı komplo kurdunuz.
بسبب سنوات تآمرك مع غاستون ضد الملك