"غالبًا ما" - Traduction Arabe en Turc

    • genellikle
        
    • genelde
        
    • sıklıkla
        
    • Sık sık
        
    • çoğu
        
    Böyle bir soruya yollara düşen insanlar tarafından çeşitli cevaplar verilebilir, ama göçebeler genellikle is tek bir kelime ile cevap vereceklerdir: özgürlük. TED والجواب على سؤال كهذا متنوع بتنوع الأشخاص على الطرقات، لكن الرحّالة غالبًا ما يجيبون بكلمة واحدة: الحرية.
    Yalnız olduğumuza katılan iş arkadaşlarım genellikle önlerinde bir engel görüyorlar: biyolojik terör, küresel ısınma, savaş. TED زملائي الذين يتفقون معي بوحدانيتنا غالبًا ما يجدون عائقًا إضافيًا الإرهاب البيولوجي، الاحتباس الحراري، الحرب.
    Aklına o an ne geliyorsa. Benim aklıma genelde Tanrı gelir. Open Subtitles أيّاً يكن ما يخطر لخلدك، بالنسبة ليّ غالبًا ما يكون الرب.
    genelde envanterdeki eşyaları ararken 5-10 mil kadar yürürler. TED غالبًا ما يمشون ما يقرب من 5 أو 10 أميال خلال سعيهم وراء تلك المواد المخزّنة.
    Yüksek ithalat vergileri sıklıkla problemi artırıyor, bazen de arabanın fiyatını ikiye katlıyor. TED غالبًا ما تزيد واجبات الإستيراد المرتفعة من حدة المشكل، بمضاعفة ثمن السيارة أحيانا.
    fakat onlar da Sık sık bir hata yapar: Diğer herkesin de bilgili olduğunu düşünürler. TED ولكنهم غالبًا ما يخطئون خطأ آخر، فهم يفترضون أن كل شخص آخر هو واسع المعرفة أيضًا.
    çoğu kez, acılarını dindirebileceğimizi düşünerek bu yerlerin yeniden yapılandırılmasında acele ediyoruz. TED غالبًا ما نندفع لإعادة صنع هذه الأماكن، مفكرين أنه من الممكن تخفيف آلامهم.
    Neyse ki bu etkiler genellikle geçicidir. TED ولكن لحسن الحظّ، هذه الأعراض غالبًا ما تكون مؤقتة.
    dedi. Dürüst olalım ki sağlıkta öncelikle sizi hasta eden koşullara bakmadan genellikle semptomları tedavi ederiz. TED الإجابة الصادقة هي أننا في العناية الصحية غالبًا ما نعالج الأعراض بدون مخاطبة الظروف التي تجعلك مريض في المقام الأول
    Sağlıkta genellikle niceliğin parasını öderiz değerin değil. TED في العناية الصحية غالبًا ما ندفع للحجم وليس للقيمة
    Şimdi sağlıkta temel neden analizi genellikle genlerinize ve nasıl davrandğınıza bakalım der. TED الآن إن تحليل سبب جذري في العناية الصحية غالبًا ما يقول: حسنًا دعنا نفحص الجينات دعنا نفحص كيف تتصرف
    Ve bu öyle bir yeniliktir ki sınırlarda yaşayan insanların genellikle geleceğin habercileri olduklarını gösterir. TED وهذا النوع من الابتكار هو السبب في أن هؤلاء المهمشين غالبًا ما يتنبأون بالمستقبل.
    Bu hayvanlar genellikle uçamayan kuşları avlayarak onları yok olmaya sürükleyebilirler. TED غالبًا ما تفترس هذه الحيوانات الطيور التي لا تطير كما يمكن أن تؤدي بهم إلى الانقراض.
    Baskı altında, genelde en iyisini yapma endişesiyle yaptığımız şeyi kontrol etmeye çalışırız. TED عند وجود الضغط، نحن غالبًا ما نهتم بتأدية أفضل ما لدينا، وكنتيجة نحاول التحكم في ما نفعل لنفرض أفضل أداء.
    Tedavi alsan bile, hastaneler genelde bizi daha hasta yapıyor. TED وحتى عند حصولك على العلاج، غالبًا ما يتفاقم مرضنا بسبب المستشفيات.
    Kendi kuşaklarımız hakkında daha fazlasını öğrendikten sonra fark ettim ki kişisel birikimimizi paylaşmak için birbirimize genelde güvenmiyoruz. TED كلما رأيت وتعلمت حول جيل كل منا، كلما أدركت أننا غالبًا ما لا نثق في بعضنا البعض بما يكفي لمشاركة حكمتنا.
    Yaratıcılık genelde, bir fikri orijinal bağlamından aldığınızda gelir ve onu başka yere taşırsınız. TED ‫غالبًا ما يأتي الإبداع عندما تأخذ‬ ‫فكرة من سياقها الأصلي‬ ‫وتنقلها إلى مكان آخر.‬
    Bu ameliyatlar genelde interseks çocukları düzeltmek için var ama çoğunlukla tersini yapmaya varıyor, daha fazla fiziksel ve ruhsal hasara ve soruna yol açıyor. TED غالبًا ما تُجرى هذه الجراحات لتحسين حياة الأطفال ثنائيي الجنس، لكن عادةً ما ينتهي بهم الأمر وهم يفعلون النقيض. متسببين بأذىً وتعقيدات أكبر، نفسية وجسدية.
    ve bu son kısım sıklıkla tarafsızlık prensibi olarak ifa edilir. TED وهذا الجزء الأخير هو غالبًا ما يوصف كمبدأ التجرد.
    genellikle düşüncenin davranışı değiştirdiğini düşünürüz fakat davranışlarımız sıklıkla düşüncelerimizi değiştirir. TED غالبًا ما نعتقد أن الفكر يغير السلوك، لكن السلوك في أغلب الأوقات يغير أفكارنا.
    Ve farklı popülasyondaki erkekler kulak misafiri içinde olduklarında, cümleler sıklıkla değiştirilir, belki yeni şarkılar onları dişilerle çiftleşmek için daha cazip kılıyordur. TED عندما تتغذى ذكور الحيتان المنتمية لتجمعات مختلفة على مقربة، غالبًا ما يتم تبادل العبارات، ربما لأن الأغاني الجديدة تجعلها أكثر جاذبية للإناث الخصبة.
    Butler Sık sık eserlerine çağdaş haberleri de dahil eder. TED بتلر غالبًا ما تضمنت الأخبار المعاصرة في أعمالها الكتابية.
    Sık sık sorarlar, " Peki ama sosyal medyasız bir hayat nasıl?" TED الناس غالبًا ما تسأل، "حسنًا ، لكن كيف ستبدو الحياة بدون التواصل الاجتماعي ؟"
    Yemekler oldukça azdı. çoğu zaman açtılar. TED نادرًا ما يوجد غذاء كافٍ، و غالبًا ما يكونون جائعين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus