Bu arada, bir gün, tezinde önemli bir yer tutan Gaudi'nin yaptığı Park Guell'i incelemeye giden Vicky birisiyle karşılaştı. | Open Subtitles | في الوقت الحالي في أحد الأيام و خلال ذهابها لتدرس تصميمات غاودي و المهم في أطروحتها فيكي حظيت بفرصة لقاء |
Katalan mimar, Antonio Gaudi'nin Sarkık Zincir modelleri. | TED | نماذج السلسلة المعلقة لأنطونيو غاودي ، المعماري الكاتالوني. |
Vicky, Gaudi'nin mimarisine olan hayranlığından dolayı ilgi duymaya başladığı Katalan Kimliği üzerine olan tezini tamamlıyordu. | Open Subtitles | فيكي كانت تنهي ماجستير في الهوية الكاتالونية و التي اهتمت بها من خلال حبها الكبير للمعماري غاودي |
Özellikle Gaudi ve Miro'nun eserlerine hayran kaldılar. | Open Subtitles | لقد استمتعا بأعمال غاودي و ميرو بشكل خاص |
On dört yaşımdayken Gaudi'nin bir kilisesine hayran kalmıştım daha sonra arkası geldi zaten. | Open Subtitles | وقعت بحب كنيسة غاودي و أنا بالرابعة عشر و شيء أدى لآخر |
Grand Otel. Antonio Gaudi tarafından 1908'de inşa edildi. | Open Subtitles | (الفندق الكبير)، من تصميم المهندس (أنطونيو غاودي). |
Çünkü 7 Haziran 1926'da, sakalları da kahverengi sivri, garip ve yarım kalmış olan mimar Antoni Gaudi'e otobüs çarpmıştı. | Open Subtitles | لأن في السابع من يونو 1926 .. (المهندس (أنتوني غاودي الذي كان لحيته قاتمة كذلك .. مدببة ، غريبة وغير مكتملة دهسته حافلة |
Evet, karım Gaudi'ye bayılır. | Open Subtitles | أجل، زوجتي تحب (غاودي). |