öğle yemeğinin olmadığı kesin. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من شيءٍ وحيد وهو أنّها ليست حقيبة غدائه |
Pilot öğle yemeğini ön camdan tedarik etti, ben telsizin üzerine kustum! | Open Subtitles | و تقيأ الطيار غدائه كله على الزجاج الأمامي و أنا تقيأت على اللاسلكي |
Cumartesi günleri ofisten çıktıktan sonra annesiyle öğle yemeği yiyor. | Open Subtitles | كل يوم سبت يتناول غدائه مع أمه بعد مغادرة المكتب... |
- Zengin bir mankafa, öğle yemeğinde içmiş içmiş, sonra da çatı katıdan aşağı ok atmaya karar vermiş. | Open Subtitles | أحد الأغنياء الحمقى تناول غدائه ثم قام بالإطلاق على جميع من حوله |
- Yemek saatine bakana kadar. | Open Subtitles | -حتى ألقينا نظرة على ساعة غدائه. |
Bilirsin, onun öğle yemeğini alır ve sigara içer ve piyango biletleri ve şeyler. | Open Subtitles | تعرف، يحصل على غدائه وأدخنته وتذاكر ومادة يانصيب. |
Bu gece başlıyor, ve birilerinin öğle yemeği parasını... çalan herkes orada olacak. | Open Subtitles | ،نبدأ هذا المساء وكل من سلب أيّ شخص نقود غدائه هنا |
Kral öğle yemeğinde kendisine katılmanızı istedi. | Open Subtitles | طلب الملك أن تنضمي إليه لتناول وجبة غدائه. |
Bugün birisi öğle yemeğini yememiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدوا ان شخص لم يأكل غدائه اليوم |
Acaba ona öğle yemeğini verebilir misiniz... ve söyler misiniz onun yeni oyuncağıyla oynamaktan çok keyif aldım bütün sabah. | Open Subtitles | ايمكنك رجاءا ان تعطيه غدائه... واخبره بأنّني كنت مستمتعه بلعبته الجديدة كلّ الصباح. |
Evet, o senin umut ettiğin-- öğle yemeğinden önce gelmesini. | Open Subtitles | ... إنه الذي كنتِ تتمنين أن أن يأتي قبل أن يتناول غدائه |
Hank mi? Geçen gün bizimle öğle yemeği yemişti. | Open Subtitles | لقد تناول غدائه هُنا منذ بضعة أيام |
Bir öğle yemeğinde ona bir kaç soru sormak istiyorum. | Open Subtitles | سأسأله بعض الأسئلة فقط خلال وقت غدائه. |
Babanla bizimki öğle arasında çabucak yapılmış | Open Subtitles | اباك وانا حظينا باحتفال مدني سريع في ساعة غدائه - اعرف ياامي - |
Ki bu yüzden öğle yemeğini unuttu. | Open Subtitles | ولذلكـ فقد نسيَ إحضارُ طعام غدائه |
Ayrıca öğle yemeği parasını çalıp donunu da kafasına geçirdik. | Open Subtitles | نعم بعد ان سرقنا مصروف غدائه |
Ya öğle yemeğini unutursa? | Open Subtitles | ماذا لو نسى غدائه ؟ |
Bu arada, Hank, öğle yemeğinde öldürülmemiş. | Open Subtitles | بالمناسبة (هانك) لم يُقتل من جراء تناول غدائه ماذا ؟ |
Hank ile son öğle yemeğinde tartışmış. | Open Subtitles | - لقد تشاجرت مع (هانك رايلى ) أثناء تناوله وجبة غدائه الأخيرة |
Sanırım Teddy'yi öğle yemeği molasında yakaladık. | Open Subtitles | أعتقد بأننا أمسكنا (تيدي) في إستراحة غدائه. |
- Danny'yi gördün mü? - Yemek paketini almayı unutmuş. | Open Subtitles | -لقد نسيَ صندوق غدائه |