Müdür muavini Granger'ın bu davayla bir ilgisi var mı? | Open Subtitles | هل المدير المساعد (غراينجر) متورط في هذه القضية بطريقة ما؟ |
Hepsi numaralarıyla görünüyordu. Granger'ın dosyalarıyla Donald Blye davasını karşılaştırdım. | Open Subtitles | وكلّه يبدو بالأرقام حتى قارنت ملف (غراينجر) بقضية (دونالد بلاي). |
Yoksa şey mi desem... Seksi? Granger... | Open Subtitles | جميل، أو من الأفضل القول، ثعلبة؟ ...غراينجر |
Bu adamın adı Perry Granger. Şu anda listede 4. sırada. | Open Subtitles | هذا الأبْعَد هو (بيري غراينجر)، ويتقلَّد حاليًا المركز الرابع على اللائحة. |
Polisler kaçak Perry Granger'ı yakalattıracak anonim bir bilgi aldıklarında hayrete düştüler. | Open Subtitles | "إن الشرطة منذهلة بتلقّيها معلومة مجهولة المصدر قادتهم لاعتقال الفارّ (بيري غراينجر)." |
Granger iki ay önce uyuşturucu bulundurmaktan tutuklanmış ama mahkemeye gelmemiş. | Open Subtitles | أُلقي القبض على (غراينجر) لحيازة "الكوكايين" قبل شهرين. وفشل في الظهور لمواجهة التهم. |
Müdür muavini Granger, ...Batı yakasına temelli mi taşınıyorsunuz? | Open Subtitles | إذن، أيّها المدير المساعد (غراينجر)، هل ستنتقل للساحل الغربي بشكل دائم؟ |
Belki Granger'ın konuşmak istediği Hawaii gezisiyle alakalıdır. | Open Subtitles | ربّما يتعلق الأمر بتلك الرحلات إلى (هاواي) الذي يريد (غراينجر) التحدث معها بشأنها. |
Müdür muavini Granger hakkında bilgi vermek istedim. | Open Subtitles | مرحبا، أردت فقط تنبيهكم من المدير المساعد (غراينجر). |
Müdür muavini Granger olacaktı, Ajan Hanna. | Open Subtitles | -إنّه المدير المساعد (غراينجر) أيها العميل (هانا ). |
Planlarının Granger'la alakası var mı? | Open Subtitles | هذه الخطط التي لديكِ ألها علاقة بـ(غراينجر)؟ |
Granger; Sam ve Callen'ı kayıkhanede görmek istiyor. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} (غراينجر) يريد (سام) و(كالن) في حظيرة القارب. |
Müdür muavini Granger, soruşturma kontrolünü ele aldı. | Open Subtitles | المدير المساعد (غراينجر) تولى قيادة هذا التحقيق. |
Granger'ın polis korumalarıyla. | Open Subtitles | -دخل مباشرة لقضيتنا . -مع مرافقة من الشرطة بأمر من (غراينجر ). |
Granger, kayıkhanede Kensi'ye şövalyelik yapmak üzere. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} حسنا، (غراينجر) يتصرف وكأنّه سيعود للعصور الوسطى مع (كينزي) في حظيرة القارب. |
Granger şimdi neyin peşinde? | Open Subtitles | {\pos(192,210)} ما الذي يخطط له (غراينجر) الآن؟ |
Yine de Granger'ın neyin peşinde olduğunu açıklamıyor. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} -هذا ما يزال لا يفسر ما يخطط له (غراينجر ). |
Kensi dayanıyor ama Granger'ın onu işkence masasına oturtmasına az kaldı. | Open Subtitles | (كينزي) متحكمة في أعصابها، لكن (غراينجر) على بعد خطوة من البدأ بتعذيبها. |
LAPD ve Granger'ın, Blake'in arabasını öğrenmeleri an meselesi. | Open Subtitles | تعلم أنّها مسألة وقت فقط قبل أن تعرف شرطة (لوس أنجلس) و(غراينجر) بشأن سيارة (بلايك). |
Granger, Kensi'nin yıllardır babasının gizemli ölümünü araştırdığını biliyorsa o zaman bize neden söylemedi? | Open Subtitles | إذا كان (غراينجر) يعلم منذ سنوات أن (كينزي) كانت تبحث في لغز وفاة والدها، -فلماذا لم يخبرنا؟ |