"غرفة مليئة" - Traduction Arabe en Turc

    • oda dolusu
        
    • dolu bir oda
        
    • dolu bir odaya
        
    • odada
        
    • bir sürü
        
    • salon dolusu
        
    • ölülerle dolu bir
        
    Burada sadece iki yetişkin, bir oda dolusu çocuk arasında öpüşüyor. Open Subtitles نحن فقط اثنان بالغان طبيعيان يتبادلا القبل في غرفة مليئة بالاطفال
    Profesyoneller, farkındayım ki bir oda dolusu profesyonele konuşuyorum ve bu çok önemli bir yere sahip TED أنا واعية أني أتحدث إلى التحدث في غرفة مليئة بالمختصين لديهم مكان مهم جداً
    Bir gün, araştırmamı oda dolusu MBA öğrencilerine sunmam gerekti. TED ذات يوم، ذهبت لأقدم بحثي في غرفة مليئة بطلاب ماجستير إدارة الأعمال.
    Elinde tabanca dolu bir oda var ve adamı zehirliyorsun. Open Subtitles لديك غرفة مليئة بالأسلحة و مع ذلك يقومون بتسميمه . لماذا؟
    Yani tüm bildiğimiz, korumalarla dolu bir odaya transfer edileceğimiz mi? Open Subtitles إذن كل مانعرفه أننا قد يتم نقلنا داخل غرفة مليئة بالحرس
    Nitekim onu, içi silah ve porno dergileriyle dolu bir odada buldum. Open Subtitles على أي حال، عرفت بكذبها في غرفة مليئة بأسلحة ومجلات سبانك هاوس
    Beni içinde bir sürü kadın olan bir odadan uzak tutamazsın. Open Subtitles لا تَستطيعُ إبعادي عن غرفة مليئة بالنِساءِ
    Bana yardım etmeye, beni desteklemeye ve gerçek beni ortaya çıkarmaya çalışan bir oda dolusu erkekle aynı yerde bulunmaya da katlanamıyordum. TED لم أستطع الوقوف في غرفة مليئة برجال يسعون للمساعدة والدعم وأن أقدم نفسي الحقيقية.
    Bir oda dolusu kendine güvenmeyen sarhoş. Open Subtitles غرفة مليئة بمتخرجي الثانوية الذين يشعرون بعدم الأمان.
    Hank gibi bir kalasla karlarda yola çıkmak mı yoksa bir oda dolusu silahlı polisle burada oturmak mı? Open Subtitles أو اجلس هنا في غرفة مليئة بالضبّاط المسلّحين؟
    Öyle ama, işin kötü tarafı, bir oda dolusu tecrübeli pilot, bir oğlanın fikirlerine saygı göstermeyecektir. Open Subtitles ماحدث قد حدث ْ، النهايه هى غرفة مليئة بالطيارين المحنّكينِ لَنْ يَحترموا رأي صبى
    Ve bir oda dolusu insan senin initharın eşiğinde olduğunu düşünüyor. Open Subtitles وعلى سبيل المصادفة , غرفة مليئة بالناس الذين يفكّرون باستمرار في الإنتحار.
    Sonra aniden eline tabanca alıp, bir oda dolusu insanı karşısına alıyor ve içlerinden birini de vuruyor. Open Subtitles يفقد صوابه، ومع مسدس يسيطر على غرفة مليئة بالناس ويطلق على أحدهم
    Yani birisi tarafından, bir oda dolusu insana ateş etmesi için kandırıldı mı diyorsunuz? Open Subtitles هل تقترحين أن شخصاً آخر أقنعه بالذهاب هناك وإطلاق النار في غرفة مليئة بالناس؟
    Casey, Bir oda dolusu erkek ve iki al-bir öde içkilerle yalnız üniversite öğrencisiyiz. Open Subtitles كايسي، نحن فتاتان كليَّة وحيداتان حديثاً في غرفة مليئة بالأولادِ وإثنتان لمشروب واحد.
    Çocukluğu, babasıyla olan ilişkisi havadayken bir düğmeye bastı ve bir oda dolusu çocuğu öldürdü. Open Subtitles طفولته, علاقته بوالده.. مروراً بـ عندما ضغط ذلك الزر و قضى على غرفة مليئة بالأطفال
    Ve aynı şekilde hisseden... bir oda dolusu adam daha var dışarda. Open Subtitles لديكم هناك غرفة مليئة بالرجال جميعهم يشعرون بنفس الشعور
    Cesetlerle dolu bir oda. Bu iş sana kaldı. Open Subtitles إنّها غرفة مليئة بالجثمانات وكلّهم بمجابهتكَ.
    Su tanklarının içinde birer numune gibi yüzen cesetlerle dolu bir oda keşfettim. Open Subtitles هناك غرفة مليئة من الجثث العائمة في خزانات مثل العينات
    Evet, neredeyse insanlarla dolu bir odaya bizim sihirli maruz. Open Subtitles أجل ، كدت تكشفين سحرنا في غرفة مليئة بالناس
    Ama kimse telefon ettiğini kabul etmiyordu. Bayan Webb, saat dolu bir odaya girdi, ama kimse saatleri sahiplenmedi. Open Subtitles وصلت إلى غرفة مليئة بالساعات لا يعترف أي أحد بحيازتها
    Emin olduğum tek şey bu 14 kişinin oksijen dolu odada boğulmuş oldukları. Open Subtitles ما أنا متأكد منه هو أنّ 14 شخصاً اختنقوا في غرفة مليئة بالهواء.
    Eğer benimde içinde bir sürü şey olan, şey... Sıkıcı şeyler olan bir kulubüm olursa. Open Subtitles إذا أنا كُنْتُ مسئول عن غرفة مليئة بالأمور المملة.
    Bir salon dolusu Cumhuriyetçi kadına konuşuyordun. Open Subtitles أنت كنت تتحدث في غرفة مليئة بنساء جمهوريات
    Evet ama beni ölülerle dolu bir yere de götürmüştü. Open Subtitles نعم، لكنّه أخذني أيضا إلى غرفة مليئة بالجثث

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus