odan her zaman hazır. İstediğin zaman eve dönebilirsin. | Open Subtitles | اتعلمين, غرفتكِ جاهزة, يمكنك القدوم لمنزلي اذا اردتِ ذلك. |
Gördüğüm kadarıyla annem seni odanı temiz tutman konusunda rahatsız etmiyor. | Open Subtitles | أرى أن أمي لا تزعجكِ بالمحافظة على غرفتكِ نظيفة |
DÜĞÜNE KADAR AİLEMİN EVİNDEYİM. TÜM DEĞERSİZ IVIR ZIVIRIN odanda. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى والداي حتى يوم الزفاف كل نفاياتكِ في غرفتكِ |
- Odana git. - Onu annem kadar çok beğendiğini söyledi. | Open Subtitles | ـ وإنك تحبها كما كنت تحب أمى ـ اذهبى إلى غرفتكِ |
oda arkadaşın çıldırmış durumda ve defineyi bulmak bizim umurumuzda değil. | Open Subtitles | اسمعيني ، رفيقة غرفتكِ خائفة ونحن لا نهتم بأمر الكنز |
-Odam merdivenlerin başındaydı. -Biliyorum. Orası hep senin odan olarak kaldı. | Open Subtitles | ـ غرفتي كانت في أعلى السلالم ـ أعلم , وبقيت غرفتكِ دائماً |
Yani odan da ben değil de bu şapkaların olması mı daha önemli? | Open Subtitles | -إذن هذه القبعات أكثر أهمية لكِ .. -بأن تظل في غرفتكِ وأنا لا؟ |
İçeride kendine ait bir odan olacak. | Open Subtitles | ستكون لديكِ غرفتكِ الخاصة في الداخل قد تم التنسيق لذلك |
odanı temiz tutma konusunda da oldukça kötüymüşsün değil mi? | Open Subtitles | أنتي سيئه جدآ حتى في تنطيف غرفتكِ ألستِ كذلك؟ |
- İstersen eski odanı alabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانكِ الحصول على غرفتكِ القديمة إن شئتِ. |
ama sen benim palyaçomu çaldın, ve şimdi bende senin odanı istiyorum. | Open Subtitles | ولكنكِ سرقتِ تاجي، والآن أنا أريد غرفتكِ. |
İşinden istifa ettin, bizim eve tekrar taşındın, onu anlarım ama odanda saklanman? | Open Subtitles | استقلتِ من عملك، وعدتِ للمنزل، لا بأس بهذا لكن الإختباء في غرفتكِ ؟ |
Eun Seok ablasını çok özlediği için ara sıra senin odanda oynuyordu. | Open Subtitles | يون سوك بسبب إفتقاده لكِ بشدة، كان يلعب فى العادة فى غرفتكِ.. |
Belki buna odanda devam etmeliyiz kapı kapalı ve kilitli olarak. | Open Subtitles | ربما علينا إنهاء هذا في غرفتكِ, مع الباب مغلقاً و مقفلاً, اعني.. |
Eğer daha çok zamana ihtiyacınız varsa, kafasını Odana gönderebilirim. | Open Subtitles | اذا تريدين وقت أكثر يمكنني أن أرسل رأسه الى غرفتكِ |
Ben dudaklarını ararken sen bana yanağını uzatıyorsun ayrıca bir ayı geçkindir beni Odana almıyorsun. | Open Subtitles | أطلب شفتيكِ فتمنحيني خدكِ وباب غرفتكِ مؤصد في وجهي لأكثر من شهر |
Doğru. oda arkadaşlarından birini öldürme konusunda başarılı olduğunu unutmayalım. | Open Subtitles | صحيح ، دعينا لا ننسى أنها نجحت بالفعل في قتل واحده من رفيقات غرفتكِ |
oda arkadaşına olanlar yüzünden gerçekten çok üzgünüm. İkisine birden. Fakat onu uzaklaştırman için iyi olmuştur. | Open Subtitles | أنا آسفة حقاً عما حدث لرفيقة غرفتكِ كلاهنا ، ولكن كان جيداً إبعادك للأخرى |
odandan çıkman doğru olmaz. | Open Subtitles | حسناً لا يجب عليك أن تكوني خارج غرفتكِ ليس الآن |
Haklısın. Odanız koridorun sonunda. | Open Subtitles | إنّي أفهمكِ تماماً غرفتكِ في نهاية القاعة |
odanın dışında her an bir gardiyan olmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | سأتأكد من وضع حراس خارج غرفتكِ طوال الوقت. |
15 dakika sonra odanıza geleceğim Bayan Mason. | Open Subtitles | سآتي إلى غرفتكِ بعد 15 دقيقة يا آنسة مايسون |
Sanırım birisi odandaki televizyonu yürütmüş. | Open Subtitles | أعتقد أن أحدًا قد سرق التلفاز من غرفتكِ. |
Tüm gece lobide olacağım ve eğer içiniz rahat olacaksa arada bir dışarıdan odanızı kontrol edeceğim. | Open Subtitles | سأكون في اللوبي طوال الليل وسوف أتفقد غرفتكِ بين حينٍ وآخر إذا كان هذا يشعرك بأي تحسن. |
- Odana git. - odam yok ki. Otelde kalıyoruz. | Open Subtitles | إذهبي إلى غرفتكِ - ليس لديّ غرفة، نحن بفندق - |
Odanızdaki masayi aniden yere devirmek gibi. | Open Subtitles | تقـومين بضـرب المكتب في غرفتكِ ، فجأة |