Escalade, Mustang'e çarptı ve takip, birinin yıldızını aldığı Grauman's Çin Sineması önünde durdu. | Open Subtitles | سيارة الموستينغ اصطدمت بالجيب وتوقفت المطاردة في مقدمة مسرح غرومان احدهم اصبح نجمهم المفضل |
Grauman Madencilik'in 100 milyon dolarlık altını kayıp ve bildiğin üzere bu da Amerikan bağlantılı başka bir çok uluslu şirket. | Open Subtitles | حينما تفقد 100 مليون من الذهب من معادن غرومان و هي كما تعرف منطقة متعددة الجنسيات مع علاقات أميركية |
Üniversal Stüdyoları, Grauman'ın Çin Tiyatrosu... | Open Subtitles | [سنذهب لرؤية [الإستوديوهات العالمية [وبعد ذلك[مسرح غرومان الصيني |
Geçen yaz, Kaliforniya'da Northrop Grumman'da çok etkileyici bir sınama yaptık. | TED | في الصيف السابق، أجرينا اختبارا رهيبا في شركة نورثروب غرومان في كاليفورنيا. |
1944'te Filipin Denizi Savaşı'nda pusuya yatmış bir Grumman uçağı yakıt tankıma ateş etmişti. | Open Subtitles | "في عام 1944، في معركة بحر الفلبين، طائرة من نوع "غرومان كانت تقبع بكمين أطلقت النار على خزان الوقود خاصتي |
Burası doktor ofisi Grauman'ın Çin lokantası değil. | Open Subtitles | هذا مكتب طبيب، وليس غرومان الصيني |
Ne? İnanıyorum ki, gelmiş geçmiş en etkileyici uzay gemisi Grumman Lunar Lander'di. Bu şey -- bildiğiniz gibi, aya iniş yaptı ve Ay'dan kalkış yaptı, hem de hiç bir tamirata ihtiyaç duymadan. -- Bu harkulade bişey. | TED | أكثر سفن الفضاء إثارة للإعجاب,بحسب اعتقادي, كانت مركبة غرومان القمرية. لقد كانت -- كما تعلمون, هبطت على سطح القمر, أقلعت من على سطح القمر, لم تحتج إلى فريق للصيانة -- ذلك نوعا ما جميل. |
Aslına bakarsan, ahbap, Grumman'da çalışıyorum. | Open Subtitles | في الواقع يا صاح, إنني أعمل لدى (غرومان) للطائرات, |