Aşağı Cranford'a bir çiftlikte oturan Graves adında bir muhafızımız var. | Open Subtitles | لدينا شرطي ,إسمه غريفز مزرعته في شمال كرانفورد |
Graves kedi gibidir sanıyordum. Saçının ıslanmasını istemeyenlerden. | Open Subtitles | ظننت غريفز مثل القط, لايحب ان يبتل شعره بالماء |
Graves Thomas için ne kadar üzgün olduğumu söyleyemem. | Open Subtitles | لا استطيع ان اقول لكم كم أنا آسف عن توماس غريفز |
Belki de gazabımızı Bay Grieves'e de çevirmeliyiz. | Open Subtitles | ربما ينبغي لنا أن توجيه حقدنا للسيد "غريفز" كذلك |
Kasktaki kopuk başın Ray'in oğlu olduğunu ve şu an hastanede yatan Brian Grieves'in onun yeğeni olduğunu ve gözaltına alınması için acilen adam yollamamız gerektiğini söyleyecektim. | Open Subtitles | كنت ستعمل أقول الرأس في خوذة، وهذا هو ابن راي و بريان غريفز ابن أخيه، الذي هو في المستشفى. ونحن بحاجة إلى إرسال الناس أكثر من أجل الحصول عليه في الحجز في اسرع وقت ممكن. |
Patronuna, Graves Thomas'ın vasiyetinde ona küçük bir şey bıraktığını söyler misin? | Open Subtitles | قولي لرئيسك غريفز توماس ترك له شيء في وصيته |
Biliyor musun, Graves bu kadar baş belası olduğunu söylememişti. | Open Subtitles | هل تعلمين, غريفز لم يخبرني ابد بأنك مزعجه |
Graves Thomas, bana bir seferinde demişti ki, Salı günlerinde ve her iki haftada bir Perşembe günlerinde adil karar verirmişsiniz. | Open Subtitles | غريفز توماس قال لي بأنني يمكنني الإعتماد على كل ثلاثاء و خميس للحصول على حكم عادل |
Benim kadar akıllı ve ucuz değiller, Bay Graves. | Open Subtitles | ولكنهم ليسوا بذكائي و رخصي ياسيد غريفز |
Graves ve ben bottaydık. | Open Subtitles | انا و غريفز ذهبنا لركوب القارب |
Ben Prissy Gregory. Graves Thomas'ın ofisindenim. | Open Subtitles | انا بريسي جروجيري من مكتب غريفز توماس |
Graves'i tutanın Bay ve Bayan Newton olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقد ان الجد و الجده من استأجروا غريفز |
Bay Graves, onun olmadığına emindi. | Open Subtitles | السيد غريفز اكد لي انه لم يفعل |
Yargıç Pifer, sizinle Graves'in bir müvekkili hakkında konuşmak istiyorum, Calvin Willis. | Open Subtitles | القاضي بافر... اردت مخاطبتك. عن زبون غريفز... |
Çünkü Graves güneyli gerçek bir beyefendiydi. | Open Subtitles | لأن غريفز كان من الجنوبيين المؤدبين |
Mike Graves'la 64 model İmpala'sının camından sarkmış milletin posta kutularını beysbol sopasıyla kırarken yakalanmıştık. | Open Subtitles | أنا و " مايك غريفز " أمسك بنا نحطم صناديق لبريد بمضرب بيسبول خارج نافذة " سيارة " 46 إمبولا |
Söylesenize Bay Grieves ne kadar zamandır Haplin'de yaşıyorsunuz? | Open Subtitles | أخبرنا يا سيد (غريفز) كم مضى عليك وأنت تعيش في (هابلن)؟ |
O zaman bu ilgimizi anlıyorsunuz. Değil mi, Bay Grieves? | Open Subtitles | إذن فأنت تتفهم اهتمامنا المُلِحّ أليس كذلك سيد (غريفز)؟ |
Çünkü her kaynağı tükettim, Bay Grieves. | Open Subtitles | لأنني استنفذت كل مصدر ممكن يا سيد (غريفز) |
Bay Grieves hipnotize ettiğinde hatırladıklarımla aynı şeyler. | Open Subtitles | نفس الأمور التي تذكرتها عندما قام السيد (غريفز) بتنويمي مغناطيسياً |
Hardy! Hardy Greaves, buraya gel. | Open Subtitles | (هـاردي) ، (هـاردي غريفز) ، عُــدْ إلى هنـا |
Sevgili annen, Rebecca seyahatimiz esnasında Gravesend'de hastalandı. | Open Subtitles | أمك العزيزة ، ريبيكا مرضت في عبورنا إلى الخارج في غريفز |