"غضبت" - Traduction Arabe en Turc

    • kızdı
        
    • sinirlendim
        
    • kızdın
        
    • kızdım
        
    • kızgın
        
    • sinirlendin
        
    • kızmıştım
        
    • sinirlendi
        
    • kızmış
        
    • sinirlenip
        
    • sinirlenmiştim
        
    • kızgınım
        
    • kızmıştı
        
    • sinirlenmişti
        
    • kızıp
        
    Julia o kadar kızdı ki, neredeyse her şeyi mahvediyordu. Open Subtitles غضبت جوليا جدا كانت علي وشك ان تخرب الامر كله
    Bir an sinirlendim. Ben tamir ederim. Bir yolunu bulacağım. Open Subtitles لقد غضبت ، انا سوف اصلح ذلك سوف اجد حلاً
    Asıl olan, sen bana kızdın ve ben içeri girdim. Open Subtitles ما حدث أنك غضبت علي و أننى دخلت إلى الداخل
    Eric, dürüst olmadığın için sana kızdım ve bu değişmedi. Open Subtitles إريك، غضبت عليك ، لعدم كونك صريحا وهذا لم يتغير
    - ne dedi? - artık sana kızgın değil. Open Subtitles انها لم تصبح مجنونة منك الان , ولكنها غضبت منى قليلا
    Son seansımızda sinirlendin ve bu vazoyu koridordaki pencereye fırlattın. Open Subtitles لقد غضبت أثناء آخر جلسة لنا و قذفت المزهرية من خلال نافذة القاعة
    Aslında, başlarda biraz kızmıştım. Sonra 4. Open Subtitles لست غاضبة، في البداية غضبت ثم أخرجت غضبي بالمشي
    Ve sonra o,ona neşeli bir gülücük attı diye sinirlendi. Open Subtitles و بعد ذلك غضبت عليه لأنه أعطاها نظرة مضحكة
    Ona berbat erkek arkadaşından ayrılmasını söyledim ve bana çok kızdı. Open Subtitles لقد أخبرتها أن تهجر صديقها البشع و قد غضبت مني بحق
    Babamız hastalandığında ona yardımcı olamadım ve o da bana kızdı. Open Subtitles لم أستطع مساعدتها حين مرض والدي أظنها غضبت مني
    Ginger o patikayı kullandığım için bana çok kızdı. Güzel. Open Subtitles و ماجنجر قد غضبت مني عندما جريتٌ عبر الطريق المفروش بالحصى.
    Lifesaver şişesini icat ettim çünkü sinirlendim. TED لقد ابتكرت زجاجة منقذة للحياة لأنني غضبت.
    Bunu yapacağını söylediğinde gerçekten çok sinirlendim yumurtanı vereceğini. Open Subtitles لقد غضبت حقاً عندما أخبرتني أنكِ ستفعلين هذا التبرّع ببويضة.
    Bir gün bana olan bir davranışına çok sinirlendim ve çekip gittim. Open Subtitles و ذات يوم غضبت من طريقة معاملته لي و رحلت
    Seni sadece bir damızlık olarak görmesine kızdın. Open Subtitles إنّك غضبت لأنّها إعتبرتك مجرّد عشيق عابر؟
    Evli olduğunu bile bile sana böyle bir şey yapacağımı düşünmene kızdım. Open Subtitles لقد غضبت لأنك تخيلت أني قد أفعل هذا مع علمي أنك متزوج
    Çünkü insanlar doğaya savaş açmış durumda ve buna izin verdiğimiz için doğa bize çok kızgın. Open Subtitles لأن البشر كانوا يخوضون حرب ضد الطبيعة والطبيعة غضبت منا لسماحنا لحدوثها
    Lâkin ne zaman mum oyununu oynama vakti gelse sinirlendin ve tüm mumları söndürdün. Open Subtitles وبعدها حان وقت لعبة الشموع ولكنك غضبت عندما أطفأتهم
    Ben sana çok kızmıştım çünkü partiye Mario ve Luigi olarak gelme konusunda anlaşmıştık. Open Subtitles أنا غضبت جداً منك، لأننا أتفقنا أن نذهب كـ ماريو ولويجي
    Bu sabah, portakal suyu içişime sinirlendi. Open Subtitles .. لقد غضبت مني هذا الصباح بسبب الطريقة التي أحتسي بها عصير البرتقال
    Bunun üzerine Prenses çok kızmış ve onu tutup bütün gücüyle duvara çarpmış. Open Subtitles ولهذا غضبت بشدة وألقت به بكل قوتها إلى الحائط.
    sinirlenip arabama atladım. Nereye gideceğimi bilemedim. Open Subtitles وأنا غضبت وركبت سيارتي ولم أكن أعرف أين أذهب
    Beni gösteriden uzaklaştırdığın için sinirlenmiştim sonra kendimi lanetliler kasabasında buldum. Open Subtitles غضبت من إبعادي عن تغطية السباق، ثم علقنا بسببي في قرية الملعونين
    Çok kızgınım. Gidip biraz sakinleşeceğim. Open Subtitles لقد غضبت سأذهب حتى أهدأ قليلاً
    Hatırlıyorum da bir keresinde çalıştığı beyaz kadına öylesine kızmıştı ki çikolatalı pastayı tuvalete götürüp-- Open Subtitles ‎اتذكر مرة انها غضبت بشدة ‎عند هذه المرأة البيضاء التي عملت لها ‎اخذت كعكة الشوكولاتة ‎ الى دورة المياه
    Ellerini yıkamak için tuvalete gitti. Dee ise kostümü süte bulandığı için çok sinirlenmişti. Open Subtitles ديي غضبت لأن بدلتها تغطت بالحليب
    Ben de çok kızıp tüm mahalledeki noel ışıklarını söndürdüm. Open Subtitles ثم غضبت جداً، وتسببت بإطفاء أنوار العيد في شارعنا بأكمله.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus