Chico, arka tarafı koru. | Open Subtitles | شيكو ، غطى الباب الخلفى |
Shingleton, sen bizi koru. | Open Subtitles | شنجلتون, غطى ظهورنا |
Onun örtbas ettiğini anlatacağım. | Open Subtitles | اريد أن أقول للمدعي العام أنه غطى على كل شيء |
Babanı sinirlendirmeden şunu kapat. - Yorulmuşsun | Open Subtitles | غطى هذا الوشم حتى تنتهى زيارة والدك الاسبوعية |
Yanıma uzanıp üzerini ört. | Open Subtitles | -يجب أن تكونى باردة نامى و غطى نفسك |
Nil nehri Ijjtawy şehrin tam yanından akıyordu, ve doğuya doğru zamanla kayınca ve değişince, şehrin üzerini kapladı. | TED | كان نهر النيل يتدفق تماما إلى جوار مدينة إيتجتاوي، وبتحوله وتغيره وتحركه مع مرور الوقت نحو الشرق، غطى المدينة من فوق. |
Katil konuşurken mikrofon kısmını kapatmış olabilir. | Open Subtitles | فهمت بأن القاتل ربما غطى قطعة تغيير الصوت وهو يتصل |
Örtün demekle ne demeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | . غطى نفسك ماذا تقصد بِعطى نفسك ؟ |
Anlamı şu ki, bu işi her kim yapmışsa, izlerini iyi örtmüş. | Open Subtitles | ذلك يعني ان القاتل , غطى كل الاثار بشكل جيد |
Buradaki kapının üstünü betonla kaplayan kişinin iyi bir nedeni olabilir. | Open Subtitles | آياً يكن من غطى هذا الباب ربما يكون لديه سبب جيد |
-Matt, dikkat et. -Bizi koruyun. | Open Subtitles | ــ "مات" كن حذراً ــ غطى ظهورنا |
Almanların Michael Taarruzundaki başarısı anavatandaki derin sorunları örtmüştü. | Open Subtitles | "لكن نجاح الألمان في "هجوم مايكل غطى على مشاكل عميقة في الوطن |
Tor'u koru! - Tor. | Open Subtitles | غطى تور ـ حضرة النقيب |
Filo, karışıklık yarat. Bogardus, çıkışı koru. | Open Subtitles | (فيلو), قم بتشتيتهم (بوجاردوس), غطى المدخل. |
- Beni bomba tüfeğiyle koru. | Open Subtitles | - غطى ظهرى بالمدفع اتفقنا؟ |
Ordu, koca bir deliği örtbas etti. | Open Subtitles | الجيش غطى حفرة عملاقة في الأرض |
Birisinin onu öldürüp sonra da örtbas ettiğini mi düşünüyorsun? - Neden? | Open Subtitles | -أنت تعتقد أنّ أحداً قتله، ومن ثمّ غطى الأمر . |
- Peki babanız neden olayı örtbas etti? | Open Subtitles | إذا لم غطى والدك على الأمر؟ |
- Evet. Onları geriye çek, sağ kanadı kapat. | Open Subtitles | حركهم و غطى الجناح الأيمن |
kapat şu burnunu, onu korkutuyorsun. | Open Subtitles | غطى انفك. انت تخيفه. |
Üzerine ört, genç bayan. | Open Subtitles | غطى نفسك ايتها السيدة الصغيرة |
Lava akımlarından biri üstümüzdeki hangarı kapladı az önce. | Open Subtitles | سيل من الحمم غطى الحظيرة فوقنا |
Bu doğru değil. Biri mezarı kapatmış. | Open Subtitles | هذا غير صحيح شخصاً ما غطى المقبرة |
Evdeki her camı Örtün. | Open Subtitles | غطى كل زجاج فى هذا المنزل |
Gözlerini kapatmış, üzerini yapraklarla örtmüş. | Open Subtitles | اغلق العينان غطى الجثة بالاوراق |
-Vatikan üstünü kapattı. -Yalancı mezarlıklarla. | Open Subtitles | غطى الفاتيكان على الموضوع بالمقبرة الوهمية |
Ön tarafı koruyun. | Open Subtitles | غطى المقدمة حسناً |
1976'da George Geshwendt olay yerini temizlemiş ve 6 kurbanın yüzünü örtmüştü. | Open Subtitles | فى 1976، " جورج جيشوانت " نظف مسرح الجريمة و غطى وجوه الـ 6 ضحايا |