Ben daha çok bir sürü... küçük insanın tekno müzikle etrafta dans ettiği... kocaman nükleer bir mantar bulutu düşünüyordum. | Open Subtitles | لا ، لا لقد كنت افكر فى صورة بها غمامة نووية مع بعض الاشخاص يرقصون حولها |
Burada, bir elektron bulutu molekülün bir yanına doğru kayar ve bir ucunda eksi, diğer ucunda artı yük yaratır. | TED | وهو ما يحدث عند تحرك غمامة من الإلكترونات إلى أحد جوانب الجزيء، ممّا يؤدي إلى خلق شحنة سلبية في طرف، وشحنة موجبة في الطرف الآخر. |
Sadece büyük bir toz bulutu rüzgârla birlikte pervasızca yükselir. | Open Subtitles | هناك غمامة كبيرة فقط من الغبار |
Beyaz bir duman çıkan bir yer olmalı. | Open Subtitles | ابحثي عن غمامة من البخار. |
"Ufukta bir duman bulutunun içinde, Yazar mürekkeple birlikte" "Bay Gold'un beklediği..." | Open Subtitles | "في غمامة مِن الدخان يهرب المؤلّف مع الحبر إلى حيث..." |
Aynı zamanda bana destek olmak için hardal gazı bulutunun içine yürüdü. | Open Subtitles | حسنٌ, كذلكَ تبعني في غمامة من غاز الخردل فقط ليدعمني |
Bekle, gizem bulutu istemistim. | Open Subtitles | مهلاً،لقد طلبت غمامة كثيفة |
O bir insan kara bulutu gibidir. | Open Subtitles | إنّها غمامة سوداء بشرية |
Bu duman bile değil. | Open Subtitles | هذه مجرد غمامة عادية... |