İş güvencesini sağlamanın en iyi yolu kendini vazgeçilmez kılmaktır. | Open Subtitles | هكذا تحافظ على استقرار وظيفتك وتصبح موظف لا غنى عنه |
Yaşam için vazgeçilmez olan aynı zamanda yaşam için zararlı mı? | Open Subtitles | هل هذا الشئ الذى لا غنى عنه للحياة وفى نفس الوقت يؤذيها؟ |
Sör Charles Litton böyle adamların vazgeçilmez ve yok edilmez olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | السير تشارلز لايتون يشعر ذلك مثل هؤلاء الرجال لا غنى عنه وراسخ لذا. |
Samuel! Samuel kamp temsilcisidir, kesinlikle vazgeçilmez. | Open Subtitles | صامويل انه المسئول عن التنسيق فى المعسكر ولا غنى عنه |
Yarın ölecek değilim ama böyle bir yükü kaldıramazsınız. | Open Subtitles | لن أموت غدًا، لكنّي عبء أنتم في غنى عنه. |
Bir başka görev. Galiba folklor uzmanına dönmüş bir ajan vazgeçilmez oluyor. | Open Subtitles | مهمة أخرى يبدو أن خبيراً في التراث الشعبي أصبح عميلاً ويعتبر لا غنى عنه |
Kendini modern toplumun vazgeçilmez bir parçası sanıyorsun. | Open Subtitles | هل تعتقد انك لا غنى عنه حتى لنسيج المجتمع الحديث |
Onu tanıyınca da, onun sadece takımın vazgeçilmez bir elemanı değil... yetenekleri hiç farkedilmemiş bir sahne yıldızı olduğunu da farkettim. | Open Subtitles | .... و عندما فعلت ، أدركت فجأة أنه ليس فقط عضو لا غنى عنه .... |
Sana az bile, şirkette "vazgeçilmez"olmak için ne kadar çok çalıştığını gördükten sonra. | Open Subtitles | أقل ما يمكننا فعله هو أن نرى كم كنت تعمل بجد لكي تصبح " لا غنى عنه " إلى الشركة |
Hayır, bu günlerde, bu ekonomide hiç kimse vazgeçilmez değildir. | Open Subtitles | كلا ، لا أحد لا غنى عنه ليس في هذه الأيام ، ليس في أثناء الإقتصاد الحالي ، لذا... |
Yeni doğanın hayat gücünü emerek trajik geçmişini kenara bırakıp vazgeçilmez bir şahsiyet oldu. | Open Subtitles | ... امتصـاص قوة الحيـأة من حديثى الـولادة لقد كان قد نسى أمر ماضيه المأسـاوى ... واصبح شخصاً لا غنى عنه ... |
General, vazgeçilmez bir insan. Bunu anlıyorum. | Open Subtitles | اللواء لا غنى عنه و هذا أمر أفهمه |
Bir erkek vazgeçilmez olmalı. | Open Subtitles | . أجل يا رجل , ذلك لا غنى عنه |
Eduardo paketlemedeydi, ama burada işini korumak için kendini vazgeçilmez kılması gerekiyordu. | Open Subtitles | (إدواردو) عمل في التغليف، لكن للحفاظ على الوظيفة هنا، إحتاج لجعل نفسه لا غنى عنه |
vazgeçilmez Adam. | Open Subtitles | الرجل الذي لا غنى عنه. |
vazgeçilmez Adam. | Open Subtitles | الرجل الذي لا غنى عنه. |
Dolayısıyla bu durum seni benim hayatımın da vazgeçilmez bir parçası yapıyor. | Open Subtitles | في حياة (أليكس)... و هذا يجعلكَ جزء لا غنى عنه في حياتي أيضاً |
Yarın ölecek değilim ama böyle bir yükü kaldıramazsınız. | Open Subtitles | لن أموت غدًا، لكنّي عبء أنتم في غنى عنه. |