"غنيّ" - Traduction Arabe en Turc

• zengin
• zenginim
• varlıklı
• zenginle
• Zenginsin
• zenginsinizdir

Sonra öldüğünde mirasından faydalanmak için ona şevkatli davranırken her gün biraz daha hasta olmasını sağladığım zengin bir moruk bulurdum.
ثم اجد شخص عجوز غنيّ واصبح ممرض له اساعده على أن يزداد مرضاً كل يوم وبينما اعامله بكل لطف

Ama söyIedikIerine göre orası zengin bir üIkeymiş, o üIkede iş varmış ve...
لكن يقولان إنه بلد غنيّ حيث العمل متوفّر

Adamın birinin duvarlara kuklalar çizerek zengin olduğunu okumuştum.
قرأتُ أنّ رجلاً رسم دمى على الحائط، فأصبح غنيّ

Önemli olan, bir an önce zengin olup yükselmek.
الخطة هي أن تصبح غنيّ بأسرع ما يمكن، وبعدئذ تستقيل

Bir milyar dolar kadar para kazandım, zenginim, zenginim, zenginim.
جنيتُ ثورة تُدّر بميليون دولار. غنيّ، غنيّ، غنيّ.

O zaman neden sigarayı bırakmak için zengin olmayı beklemiyorsun?
لمَ لا تنتظر إذاً حتى تصبح غنيّ و عنذئدٍ تقلع عن التّدخين؟

Yaklaştığımız gezegen, bitki yaşamı yönünden zengin olmalı.
نحنُ بِحاجة لِطعام الأن. هذا الكَوكب الذى نَقترب منهُ يجب أن يكُون غنيّ بالحياة النباتية ؟

Asla savaştan önceki gibi olamayacak... ama yine de zengin ve gelişen bir ekosisteme dönüşebilir.
في حين انها لن تكون أبدا بالضبط نفس ما كانت عليه قبل الحرب، مازالت يمكن أن تصبح نظام بيئيّ مزدهر و غنيّ.

Departmanınonu kadın avcısı zengin bir adamla kendi isteği dışında zorla takılmasını istemesine inanamıyorum.
لا أصدّق أنّ الإدارة تُجبرها على التسكّع مع رجل غنيّ مُلاحق للنساء ضدّ إرادتها.

Sizi avam kalabalık, ayak takımı, ben zengin ve kültürlüyüm.
أيها الحشد و العامَّة أنا فتىً غنيّ و مثقف

zengin numaracılar yüzünden darmadağın olmuş.
إنّه مُغطـّاة بواسطة غنيّ لعـيّن مُتصنّع

Leş gibi bir arkası ve zengin bir erkek arkadaşı olan sikik orospunun biriydin.
فتى حافلات لعين مع خلفية سيئة وصديق حميمي غنيّ.

Ve şunu biliyorum ki burada ortaklık kurmak kovboyculuk oynamak isteyen bazı zengin piçleri tatmin etmekten daha çok ilgi çekiyor.
وأني أعرف أن المآرب الحقيقية للإدارة من هذا المكان تتجاوز إشباع رغبة أي نذل غنيّ يريد تقمّص شخصيات رعاة البقر.

Bitkisel gıdalar açısından zengin bir beslenme düzeni, sizi sağlığınıza kavuşturmak için harika bir yol.
تناول غذاء غنيّ با الأطعمة النباتية المصدر،

Bir komşumuz vardı, zengin bir ihtiyar,..
كان أحد جيراننا, رجل مسنّ غنيّ

Market, o kadar zengin ki seni fark etmeyecektir bile.
المتجر غنيّ جداً ، لن يلحظوا اختفاءه

Mutlu bir evliliğin var ve zengin misin?
و زواجكِ كله سعادة؟ من غنيّ مُقرف؟

Biletleri nişanlısı yolladı. Çok zengin biri.
خطيبها أرسل لنا التذاكر إنّه غنيّ جداً

Biliyor musun, Marcy, bütün bunlar doğru olabilir; ama ayrıca çok zenginim, ve kocaman bir sikim var.
(أتعلمين، يا (مارسي كل هذا يمكن أن يكون صحيحاً لكنني غنيّ جداً ومعلق كظبي

Ve sonra, bir gün, bölgemden varlıklı bir iş adamı beni görmeye geldi.
و بعدها , في يومٍ ما و في يومٍ ما أتى رجل أعمال غنيّ جدّاً من بلدتي لرؤيتي

Ya da bir zenginle evlenerek.
أو الزواج برجل غنيّ

- Zenginsin anlamına geliyor. - zenginim.
-هذا يعني بأنك غنيّ

Belki de zaten zenginsinizdir.
ربما أنت رجل غنيّ.