| Bölge yakın zamanda çeşitli gruplardan varoş suçluların kontrolü altına girdi. | Open Subtitles | أصبحت المنطقة فيما بعد غيتو المجرمين تمت السيطرة عليها من فئات مختلفة. |
| varoş enfesliğinde olmasının vakayla ilgili olabileceğini mi düşündün? | Open Subtitles | اعتقدت أن "غيتو افريقي رائع" له علاقة طبيّاً ؟ |
| Burası orman değil varoş bölge | Open Subtitles | ."نحن لسنا في أدغال "بوني غيتو أتسمعينني. ؟ .أسمعك |
| Amerikalılar için bir şey yaptık. Adı getto Blaster. | Open Subtitles | الشيء الذي نحن نعملة للامريكان.يسمي ببلستر غيتو |
| Annem bir getto züppesiydi, o yüzden ona göre bu sadece bir blok nöbeti buluşması değildi. | Open Subtitles | كانت امي تعد مادبة غيتو, هذا لم يكون اجتماع للحراسه فقط بنسبة لامي |
| Toprak kortlardan, kenar mahalle kortlarına düştüm. | Open Subtitles | ذهبتُ من العشب الطبيعي الى عشب الغيتو. محكمة غيتو. |
| Bu zavallı adam gettoya gidip karısını aramak istiyor. | Open Subtitles | هذا المسكين يريد أن يذهب ويبحث عن زوجته في الـ "غيتو" |
| Bizdeki herşey varoş. | Open Subtitles | كُلّ شيء نحن غيتو. |
| varoş penguenlerini değil ama seni sarhoş gördüm. | Open Subtitles | ليس كالمشردين (السكارى في (غيتو لكني بالتأكد رأيتك سكرانة |
| Aslında bir çeşit varoş enfesliğinde kıvırcık saçtı. | Open Subtitles | في الواقع, انّه "غيتو افريقي رائع". |
| Yapacağımız şey ise şu varoş konut sitelerini dümdüz edip onları güvenli, modern, prestijli apartmanlarla değiştirmek. | Open Subtitles | ما سنفعله هو هدم مشاريع (غيتو) السكنية و أستبدالهم بشقق رفيعة المستوى، حديثة و آمنه |
| varoş boks eldivenleri. | Open Subtitles | قفازات ملاكمة (غيتو), أليس كذلك؟ |
| - Olayı biliyorsun. Burası varoş bir yer. | Open Subtitles | أنت تعرف "المثقاب"، هو (غيتو) |
| Pardon ortak. Sadece bir getto kapı çalışıydı. | Open Subtitles | أعذرني يا شريكي إنه كان غيتو الذي فعلته |
| (Alkışlar) Adımızın birçok insanı rahatsız ettiğinin farkında olmama rağmen bizim için ''getto'' ev demek. | TED | (تصفيق) بينما تنبّهت أن اسمنا يجعل الكثير منزعجًا، بالنسبة إلينا فإن "غيتو" تعني الوطن. |
| (Alkışlar) getto Gastro'da ''getto'' kelimesinden kaçmıyoruz ve gettodan kaçmıyoruz. | TED | (تصفيق) في حي "جاسترو" للأقليات، نحن لا نتهرب من كلمة "غيتو"، ونحن لا نهرب من "حي الأقليات". |
| getto sorunları falan. Ben o işten ne anlarım? | Open Subtitles | أشياء الـ"غيتو"، ماذا أعرف عن ذلك؟ |
| Bu nasıl bir getto böyle? | Open Subtitles | -كيف غيتو هذا ؟ |
| Burası isyana kalkacak bir mahalle değil. | Open Subtitles | انه ليس النوع من الـ غيتو الذي يرتفع |
| Aslında mahalle, yarın boşaltılacak. | Open Subtitles | حسنا ... الـ غيتو سيتم اخلائها غدا |
| gettoya mı? | Open Subtitles | إلى الـ "غيتو" ؟ |