| Katalitik`le... değiştirdim. | Open Subtitles | لقد غيرتها الى المحفزات الكيميائية |
| Evet, yarışın ortasında değiştirdim. | Open Subtitles | نعم ، أنا غيرتها في منتصف السباق |
| Kahretsin, lizin yazdım ama sonra değiştirdim. | Open Subtitles | اللعنة ، كنت قد أجبت ب"لايسين" ثم غيرتها |
| Hapiste geçirdiği aylar onu baştan sona değiştirdi. | Open Subtitles | الأشهر التي قضتها في السجن غيرتها |
| Dış dünyadaki deneyimleri onu çok değiştirdi. | Open Subtitles | خبرتها في العالم الخارجي غيرتها |
| Onu kıskandırmak için herhangi bir güzel kız yetmez. | Open Subtitles | ليست مجرد فتاة مثيرة ستقوم بإشعال غيرتها |
| Evet, "merhaba" demeyi de sevmez o pek gerçi ama sen kızı değiştirdin resmen. | Open Subtitles | نعم.. انها ليست جيده في التحيه ايضا.. لقد غيرتها كليا |
| Sadece onu kıskandırmaya çalışıyordum ama umrunda bile olmadı. | Open Subtitles | كنت فقط أحاول أن أثير غيرتها ولكنها لم تلاحظ ذلك حتى |
| - Değiştir o zaman, ben değiştirdim. | Open Subtitles | إذن غيري القصة. لقد غيرتها أنا. |
| değiştirdim ama kanuna uygun olarak. | Open Subtitles | rlm; لقد غيرتها بالفعل، rlm; لكن الأمر تطلب إجراءات قانونية. |
| değiştirdim. | Open Subtitles | لقد غيرتها بالفعل |
| değiştirdim. Ne olmuş? | Open Subtitles | لقد غيرتها وحدث ماحدث |
| Ben de değiştirdim. | Open Subtitles | لذا فقد غيرتها. |
| Yeni değiştirdim. | Open Subtitles | لقد غيرتها لتوي |
| Annem Volkoff'un yanına girdiğinde görevi onu değiştirdi. | Open Subtitles | "حين إختفت أمى فى منظمه"فولكوف مهمتها غيرتها |
| Bu savaş onu değiştirdi. | Open Subtitles | تلك الحرب قد غيرتها للأبد |
| Babasının ölümü onu gerçekten değiştirdi. | Open Subtitles | وفاة والدها لقد غيرتها فعلا |
| Paris onu değiştirdi galiba. | Open Subtitles | أعتقد أنّ "باريس" غيرتها |
| Tansy konu sen olunca biraz hassaslaşıyor, ben de onu kıskandırmak istemiyorum, yani bence bu sahneyi beraber canlandırmak pek de iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | تانسي) حساسة قليلاً فيما يتعلق بكِ ولا أريد إثارة غيرتها لذا , لا أظن أن تأديتنا المشهد معاً فكرة جيدة |
| kıskandırmak için. | Open Subtitles | لأثير غيرتها |
| Ama sen sonradan o çekçekleri kedi kafesiyle değiştirdin. | Open Subtitles | لكنك غيرتها لحمالة القطط |
| Hala onu önemsiyorsun ve onu seksi, yakışıklı, zengin bir adamla kıskandırmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ ما تزالين تهتمّين بها، وأنتِ تحاولين إثارة غيرتها بـ مواعدة رجلٍ مثيرٍ، أنيق وموهوب. |