"غير اعتيادية" - Traduction Arabe en Turc

    • sıradışı
        
    • alışılmadık
        
    • sıra dışı
        
    Ve Libby, Montana'da, Gayla Benefield adında oldukça sıradışı bir kadın var. TED و في ليبي بولاية مونتانا، هنالك توجد امرأة غير اعتيادية تدعى غايلا بنفيلد.
    Bir arada çalışmak zorundalar, gerçekten ama gerçekten yabancı bir ortam, ve onlar için gerçekten yabancı bir ortam çünkü sıradışı. TED ويتوجب عليهم العمل معا في بيئة خطرة جدًا جدًا، وهي فعلًا بيئة غريبة عليهم لأنها غير اعتيادية.
    Global araştırıcılar sınırsız fırsatlar arıyordu ve elinde paran varsa, nereye bakacağını biliyorsan Karaipler'de sıradışı şeyler oluyordu. Open Subtitles منقّبين عالميين يبحثون عن فرصة لا حدود لها واذاكنتتملكالمال، وتعرف اين تبحث أمور غير اعتيادية كانت تحدث بالكاريبي
    Bir meyve toptancı hakkında alışılmadık nedir? Open Subtitles غير اعتيادية ؟ ما الغير اعتيادى فى وظيفة تعبئة الفاكهة
    Atomun eşsiz ve alışılmadık olduğunu, bir dalga veya yörünge hatta çok katlı bina gibi basit bir benzetimle fikir birliğine varılamaması gerektiğini düşünüyordu. Open Subtitles لقد اعتقد أن الذرة متفردة و غير اعتيادية و لا يجب أن يتم حلها من خلال تشبيه بسيط مثل موجة أو مدار
    sıra dışı malzemeler ve sıradan malzemelerin sıra dışı kullanımlarına da ilgi duyuyorum. TED انا مهتمة جدا بالتعامل مع المواد غير الاعتيادية او مواد اعتيادية بطرق غير اعتيادية
    Nedenine gelecek olursak, iş arkadaşı olmakla birlikte ev içinde de sıradışı bir ortaklığımızın olması. Open Subtitles السبب هو طالما أننا زملاء سوف نلتزم بقواعد شراكة منزلية غير اعتيادية
    Hayal gücü gemisi oldukça sıradışı özelliklerle donanmıştır. Open Subtitles سفينة الخيال مجهزة بقدرة عالية غير اعتيادية
    sıradışı silahların dahil olduğu pek çok kiralık katil durumundan aranan Rus gurbetçi. Open Subtitles .مغتربة روسية مطلوبة لأجل صلتها .في عدة قضايا خاصة بالقتل المأجور .متعلقة باستخدام أسلحة غير اعتيادية
    Eğer birlikte çalışmak istiyorsan, sıradışı çalışma saatlerine hazırlıklı olmalısın. Open Subtitles ،إن أردت العمل سوية فإنك بحاجة للتعود على العمل في ساعات غير اعتيادية
    sıradışı ve zalimce. Open Subtitles هذه قساوة قياسية و غير اعتيادية
    Oldukça sıradışı bir hikaye. Open Subtitles إنها قصة غير اعتيادية
    Son birkaç günde Alfa alanında sıradışı bir hareketlilik var mıydı? Open Subtitles أكان هناك أي نشاطات غير اعتيادية في موقع (ألفا) في الأيام السابقة؟
    Son zamanlarda sıkça İncil okuyorum ve Kraliçe Esther'la sıradışı ve güçlü bir bağ hissediyorum. Open Subtitles كنت أقرأ الإنجيل قليلاً في الأونة الأخيرة وشعرت بقرابة غير اعتيادية مع (الملكة استير)
    Şoförünki haricinde parmak izi yoktu. alışılmadık hiçbir şey yoktu. Open Subtitles لا بصمات أصابع للسائق ولا ألياف غير اعتيادية
    Diğer bir teori nedenin bazı alışılmadık durumların doğal vücut duruşunu korumayı daha zor yapması olduğunu söylüyor. TED تقترح نظرية أخرى أن السبب قد يرجع إلى الطريقة التي تجعل بها ظروف غير اعتيادية من الصعب علينا أن نحافظ على حالة جسمنا الطبيعية.
    Belli ki alışılmadık bir durum. Open Subtitles حسناً، بوضوح، هذه حالة غير اعتيادية
    Çok alışılmadık, hava durumu ile çelişiyor. Open Subtitles غير اعتيادية جداً, عكس توقعات الطقس
    Yasalara aldırmazcasına iş yapıp acımasızca sıra dışı taktikler uygularlar. Open Subtitles استخفاف تام بالقانون وتكتيكات غير اعتيادية
    Çok sıra dışı özellikleri vardır. Demir parçaları tarafından yavaşlatılabilir. Open Subtitles تتمتع بخصائص غير اعتيادية يمكن إبطاؤها ببرادة الحديد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus