"غير الشقيق" - Traduction Arabe en Turc

    • Üvey
        
    • yarı
        
    • sadece üvey
        
    • ve üvey
        
    • de üvey
        
    • üvey kardeşim
        
    Güç karşısında tehdit olan her şeyi yok etmek için Üvey kardeşini boğdurtmalıydı. Open Subtitles بإزالة أية منافسين أخرين له على الحكم فقام بالتخلص من أخيه غير الشقيق
    Üvey kardeşimiz nasıl kaçacağını iyi bilir istediği zaman. Open Subtitles اخونا غير الشقيق يعرف كيف هرب عندما يتحسسه
    Hayır, aynı cinayetçinin olduğunu sanmıyorum. Sadece bir burun deliği. Üvey kardeşi olmalı. Open Subtitles لقد خاط فتحة واحده من انفه لا بد انه أخيه غير الشقيق.
    Şey teknik olarak senin yarı kardeşinim. Kısaca özetlediğimi söyleyebilirsin. Open Subtitles حسنا, تقنياً انا اخوك غير الشقيق لذا يمكنك القول انى فرضت عليك
    Sen sadece Üvey kardeşimsin. Open Subtitles كلّا، غير صحيح، إنّك أخي غير الشقيق.
    Üvey kardeş. Vince 14 yaşına kadar seni kuzeni sanıyordu. Open Subtitles أخوه غير الشقيق حسبك ابن عمه حتى سن الـ14
    Ama o ahlaksiz Üvey ağabeyi, arkadaşı kalp krizinden ölünce kızımı kandırıp sigorta şirketini dolandırdı. Open Subtitles ولكن أخوها غير الشقيق الشرير خوفها بانه سيفضح الأمر عند شركة التامين عندما تعرض صديقه الى سكته قلبية
    Alicia Silverstone'un oynadığı karakter eski Üvey kardeşiyle çıkmıştı. Open Subtitles شخصية اليسا سليفرستون واعدت الاخ غير الشقيق لصديقها السابق
    Elbette seni öldürmek için, sevgili Üvey kardeşim. Open Subtitles لكي يقتلك بالطبع يا أخي العزيز غير الشقيق
    Babası Mossad başkanı. Üvey ağabeyi asi bir ajan. Open Subtitles والدها مدير الموساد أخوها غير الشقيق كان جاسوسا وغدا
    Bu konuda Üvey kardeşiyle sürekli dalga geçerdi? Open Subtitles لقد كان يسخر من أخيه غير الشقيق دائماً أخوه غير الشقيق؟
    Üvey kardeşine olanlar için üzgünüm annen yakın olmadığınızı söyledi ama yine de üzülmüşsündür. Open Subtitles أنا آسفة لما حصل لأخيك غير الشقيق لقد قالت أمك بأنكما لم تكونا على وفاق، أنا متأكدة أن الأمر ما زال صعباً عليك
    Üvey ağabeyini öldürmek için kullandığın okyanusun dibinde. Open Subtitles التي استخدمتها لتقل اخو غير الشقيق في قاع المحيط.
    Hey, sahte amca ve Üvey kardeş, gitmemiz lazım. Open Subtitles أيها العم المزور و الأخ غير الشقيق ، علينا الرحيل
    Üvey kardeşim pankreas kanseri olduğu için kendini vurdu. Open Subtitles أخي غير الشقيق أطلق النار على نفسه بسبب مرضه بسرطان البنكرياس
    Kardeşimin bir arkadaşının kuzeninin Üvey kardeşi baş döndürücüye binmiş ve kafası kopmuş. Open Subtitles أخي يعرف شاب .. أخوه غير الشقيق جرب هذه اللعبة ورأسه قطعت
    Saray, kralın Üvey kardeşi için daima kritiktir. Open Subtitles المحكمة هي دائـــماً صعبة على الأخ غير الشقيق للملك
    Aslında Üvey kardeşsiniz, değil mi? Open Subtitles صحيح، في الحقيقة هو أخوك غير الشقيق أليس كذلك؟
    Shogun bize yarı kardeş sorununu sessizce halletmemizi emretti. Open Subtitles أوامر شوجون لنا لتسوية مسألة أخيه غير الشقيق بهدوء.
    Benim tek yapmam gereken yarı abimle evlenip yaşlanana ya da ölene kadar üremek. Open Subtitles كل ما عليّ هو الزواج بأخي غير الشقيق وأواضب على الولادة حتى أشيخ أو أموت
    Hayır değilsin. Sen sadece Üvey kardeşimsin. Open Subtitles كلّا، غير صحيح، إنّك أخي غير الشقيق.
    Ve 8 yıl önce de Üvey kardeşi Mitchell Crossford ile buraya taşınmış. Open Subtitles انتقل الى هنا مع أخيه غير الشقيق ميشال كرسفورد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus