Buzz Aldrin hatasını hemen fark etti, yanlışlıkla buluşma radar anahtarını çevirmişti. | TED | أدرك بز ألدرين على الفور خطأه فقد قلبَ عن غير قصد مفتاح رادار الالتقاء. |
Monako'daki bir akvaryumdan yanlışlıkla salıverildiler. Soğuğa karşı dayanıklı olması için yetiştirildi, insanların akvaryumunda bulunsun diye. | TED | وهو منشور من غير قصد من المربى المائي في موناكو تمت تربيتها حتى تكون ضعيفة متسامحة لتملك في حوض الناس المائي |
Heykelciği yapan kişi giysilerini dikerken yanlışlıkla biraz çizmiş. | Open Subtitles | لقد خدشه الفنان بقطعة قماش عن غير قصد أثناء حكايته للملابس |
Ama hayatta kalmak için, larvanın bol bol ışığa ihtiyacı var ki bu da, besi hayvanı otlandığında kazara oluşuyor. | Open Subtitles | على العموم، حتى تنجو تحتاج اليرقة للكثير من الضوء والذي يحدث عادة عندما تقوم المواشي عن غير قصد برعي الأعشاب |
Ama her uzun yüklü kablo gibi o da kazara bir antene dönüştü. | TED | ولكن كأي سلك طويل مشحون, أصبح من غير قصد هوائي. |
Aslında birçok iyi niyetli programın farkında olmadan durumu daha beter hale getirdiklerini öğrendiğimde şok oldum. | TED | صدمت عندما عرفت أن الكثير من هذه البرامج الجيدة تزيد الأمر سوءا من غير قصد |
YanlışIıkla dünyayı şu anda içinde bulunduğumuz hale getirdim. | Open Subtitles | أنا ومن غير قصد غيرت العالم كما نعِرفه |
Sanırım yanlışlıkla Feldman davası üzerine olan notlarımı çöpe atmışım. | Open Subtitles | أعتقد أني رَميتُ من غير قصد ملاحظات على قضية "فيلدمانْ". |
Efendim , ulusal muhafızlardan biri sizi tehdit olarak görüp, yanlışlıkla vurmadan önce sesinizi biraz alçaltmanızı rica edebilir miyim? | Open Subtitles | أقترح عليك خفض صوتك قبل أن يسيء عضو من الحرس الوطني الفهم ويُرديك عن غير قصد |
Çocuklar, Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yanlışlıkla alıkonulmuştu. | Open Subtitles | ذات مرة , الأطفال تم أخذهم من غير قصد من قِبل خدمات حماية الطفل |
Bu yüzden silmeye şalıştım, ama yanlışlıkla "Bilemiyorum" kısmını gönderdim. | Open Subtitles | حاولت أن أمسحها لكنني وعن غير قصد أرسلت: "لست أدري" |
Vücudundaki izler için kullandığın şeyi yanlışlıkla bu sabah duş almadan önce şampuanına mı koymuşum yani? | Open Subtitles | هل وضعتُ من غير قصد المواد التي تضعينها تحت إبطيكِ في قنينة شامبوها قبل أن إغتسلت في بيتنا هذا الصباح؟ |
Bebeğinin yanlışlıkla küvette boğulduğunu söyledi ama kanıtlar gösterdi ki annesi onu boğmuş. | Open Subtitles | و قالت أن طفلتها قد غرقت من غير قصد في حوض الإستحمام و كانت الأدلة تشير إلى أنها قد خنقتها |
yanlışlıkla gece içilecek alerji ilacını vermişim. | Open Subtitles | لقد أعطيتها دواء الحساسية المسائي عن غير قصد |
Şuna bak. 14 yaşındaki kızımı yanlışlıkla üniversiteli bir çocuğa ayarladım galiba. | Open Subtitles | أنظر , أظن أنني عن غير قصد تدبرت بموعد لفتاة ذات 14 عاماً مع فتى في الجامعة |
Birincisi, bir buluşmanız sonrasında telefonu yanlışlıkla bıraktığınızı ve geri gelip telefondan kurtulacağınızı düşündü polisin telefonu önce bulacağını düşünemedi. | Open Subtitles | الاول, اعتقد انك تركته هناك عن غير قصد بعد موعدكما, و انك كنت تنوين العودة لاخذه, والتخلص منه |
Bay Caldwell Reace'in kazara trenden attığı kişi. | Open Subtitles | مستر كالدويل هو الرجل الذى القى به ريس عن غير قصد خارج القطار |
Beni kazara bile vuramazdın. Namluya böyle vursaydım bile. | Open Subtitles | لا يمكنك حتى أن تطلق علي النار عن غير قصد ، حتو لو ضربت الماسورة هكذا |
Onu kazara öldürdün ama yine de öldürdün. | Open Subtitles | قتلتيه من غير قصد لكنك في الحقيقة قتلتيه |
kazara onu boğmuş olabileceğini düşündüğümü söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت أنه من الممكن أن تكونى كتمتى نفسها عن غير قصد |
Bu şu sebeple oluyor olabilir: tek bir balığın basit bir hareketi bile farkında olmadan hayati bir bilgiye dönüştü. | TED | الآن، هذا يمكن أن يحدث لأنه حتى الحركات البسيطة من قبل الأسماك الفردية يمكن أن يوصل عن غير قصد معلومات حيوية. |
- YanlışIıkla bayat burrito* yedim. | Open Subtitles | أنا من غير قصد أكلت"بريتو" مُنتهي المدة |
Demek istediğim, istemeden çok tehlikeli bir adamın önünü açmış olabileceğini de göz önünde bulundurmalısın. | Open Subtitles | ولكن انا اعتقد انك لابد ان تضع فى اعتبارك انك عن غير قصد تعطى منصه لرجل خطر جدا |
Fakat onun içinde çalışan bizler sıklıkla hizmet vermeyen bir sistemin farkında olmayan hizmetkârlarıyız. | TED | لكن نحن من نعمل فيه, نحن إيضا وكلاء من غير قصد لنظام لايخدم بالعادة |