"غير مرغوب" - Traduction Arabe en Turc

    • İstenmeyen
        
    • istenmeyen bir
        
    • ret edilmiş
        
    • nahoş bir
        
    • ve istenmeyen
        
    Sadece iki damla. Vücut yanlışlıkla embriyoyu istenmeyen, yabancı bir madde olarak belirler. Open Subtitles فقط قطرتان، للجسم عن طريق الخطأ ويحدد الجنين كمادة غريبة غير مرغوب بها
    Bu hareketinizden, bunun istenmeyen bir hamilelik olduğunu mu anlamalıyım? Open Subtitles ..هل أفهم من هذه النظرات أنه حمل غير مرغوب به؟
    Gençler arasında istenmeyen gebelikler cinsel aktivitenin bir numaralı olumsuz sonucudur. Open Subtitles بين المراهقين الحمل غير مرغوب به نتيجة سلبية من النشاط الجنسي
    İstenmeyen bir ziyaretçi bize, neleri kaçırdığımızı hatırlatacak kadar boy gösterir ve tekrar unutmamız için tam zamanında bizi terkeder. Open Subtitles انه زائر غير مرغوب فيه يبقى لمدة طويلة نوعا ما ليذكرنا بما نفقد ويترك لنا في الوقت المناسب النسيان ثانية
    Eh, Bruce, eminim anlarsın ki, yanlış başlayan bir röportaj muhabire, kendisini ret edilmiş hissettirebilir. Open Subtitles حسناً يا بروس.. أنا متأكدة أنك تدرك أن المماطلة في بدء المقابلة تشعر الصحفي أنه غير مرغوب به
    İstenmeyen duygular içinde büyümenin nasıl bir şey olduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles اتعرفون كيف يبدوا ان تكبروا وانتم تشعرون بانه غير مرغوب بكم
    Sulayacak ya da bakım yapılacak bir şey veya uğraşacakları istenmeyen insanlar yok. TED لا حاجة لسقاية أو رعاية أي شيء ولا يوجد أناس غير مرغوب فيهم لنقلق بشأنهم
    Geri kalanı, ölü olarak geri atılan istenmeyen hayvanlar oluyor. TED أما باقي الصيد يكون حيوانات غير مرغوب فيها يتم إلقاؤها نافقة مرة ثانية في البحر.
    İstenmeyen gebelik, hastalık, kabalık, dışlanma ve şiddetten uzak olmalarını istiyorum. TED أريدُ منهن أن يكن في مأمن من حملٍ غير مرغوب فيه ومرض وقسوة ومعاملة لا انسانية وعنف.
    Sistem istenmeyen bir durumda kilitlenip kalabilir, çünkü rengi değişiyor, daha fazla enerji emiyor, ve sistem orda takılı kalabilir. TED و ربما يثبُت على وضع غير مرغوب فيه، حيث يتغيّر لونه ليمتص المزيد من الطاقة و الحرارة، و قد يعلق النظام على ذلك.
    Çünkü... İktidardakilerden bazılarına göre ben siyasi olarak istenmeyen biriyim. Open Subtitles بالنسبة الى أولئك الموجودين فى السلطة فأنا شخص غير مرغوب به سياسيا.
    İstenmeyen bir ziyaretçi bize, neleri kaçırdığımızı hatırlatacak kadar boy gösterir ve tekrar unutmamız için tam zamanında bizi terkeder. Open Subtitles انه زائر غير مرغوب فيه يبقى لمدة طويلة نوعا ما ليذكرنابمانفقد ويتركلنافي الوقتالمناسب النسيان ثانية
    Hayır, istenmeyen bir ziyatçiye karşı sen adamlarla birlikte burada kal. Open Subtitles أنتم أيها الرفاق إبقوا هنا لتتأكدوا أنه لن يكون هناك ضيوف غير مرغوب بهم
    İstenmeyen bir ziyaretçi bu adam bir dağ adamı Open Subtitles لقد كان الرجل زائر غير مرغوب فيه رجل ضحم
    Evde kan, yüklü bir kredi kartı borcu, istenmeyen bir hamilelik. Open Subtitles فتوجد دماء في المنزل ، وديون مرهقة وحمل غير مرغوب
    En son adam alınır, bense istenmeyen bir hata olarak kalırım. Open Subtitles أنا آخر واحد، وأنا أشعر بـ انتصاب غير مرغوب فيه.
    Eh, Bruce, eminim anlarsın ki, yanlış başlayan bir röportaj muhabire, kendisini ret edilmiş hissettirebilir. Open Subtitles حسناً يا (بروس)، أنا متأكدة أنك تدرك أن المماطلة في بدء المقابلة تشعر الصحفي أنه غير مرغوب به
    Katı bir ruhum ve nahoş bir bedenim var gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو بأنني أملك روحًا صلبة وجسدًا غير مرغوب به
    Odaya ilk önce sen git ve istenmeyen küçük... yaratıklardan var mı bir kontrol et. Open Subtitles تأكد ان تذهب وتتفحص الغرفة اولا لتري ما اذا كان هناك مخلوقات صغيرة غير مرغوب بها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus