Siber silahlar doğası gereği tehlikelidirler, ama ek olarak, daha da dengesiz bir ortamdan ortaya çıkıyorlar. | TED | حتى الأسلحة الالكترونية هي خطيرة بطبيعتها ، لكن بالإضافة إلى ذلك، انها ناشئة في بيئة غير مستقرة أكثر من ذلك بكثير. |
Kuzey'de Suriye, Güney'de İsrail ve Filistin ile birlikte, bizim devletimiz bu ana kadar hala dengesiz ve parçalanmış. | TED | مع سوريا في الشمال، إسرائيل و فلسطين في الجنوب، و حكومتنا حتى هذه اللحظة لا تزال مجزأة و غير مستقرة. |
Niye tutup da hepsini Edna gibi zavallı, dengesiz bir yaratığa verdi? | Open Subtitles | لم ترك المجموعة كلها لمسكينة غير مستقرة مثلها |
Pankreasla uğraşmanın iyi olmadığını kimse söylemedi ama görünen o ki durumu hâlâ stabil değil. | Open Subtitles | لم يقل أحد أنه ليس من الجيد التعامل مع البنكرياس، لكن من الواضح أن حالته لازالت غير مستقرة. |
Fosil yakıtlar kullanmak dünyanın istikrarsız kısımlarında bizi çatışmalara sürüklüyor para ve can kaybına neden oluyor. | TED | يضعنا استخدام الوقود الأحفوري في صراع في مناطق غير مستقرة حول العالم، ويكلف المال والأرواح. |
Biriyle birleşmediği sürece ise o kadar çok kararsız hale gelecek. | Open Subtitles | وكلما طالت المدة وهو بدون دَمج كلما أضحت حالته غير مستقرة |
Eğer güç simsarının aynı şeyi Paige'e yapmasını sağlayabilirsem o da dengesiz olur. | Open Subtitles | إذا يمكن أن أحصل على وسيط السلطة أن تفعل الشيء نفسه لبايج، وقالت انها تريد أن تصبح غير مستقرة أيضا. |
Ama dengesiz bir çevrede yaşadığını kanıtlaman gerekiyor. | Open Subtitles | لكن عليكِ ان تثبتي أنكِ تعيشين في بيئة غير مستقرة |
- Gücü tamamen dengesiz. - Sadece yanlış ellerde. | Open Subtitles | ان قواها غير مستقرة تماما فقط في اليد الخاطئة |
Bu da dengesiz basınç sistemleri oluşturan zincirleme bir reaksiyona sebep oldu. | Open Subtitles | والذي أحدث تفاعلات متسلسلة لأنظمة ضغط غير مستقرة |
bu bileşikler şaşırtıcı derecede etkilidir, fakat aynı zamanda dengesiz, öldürücü derecede zehirli, ve sıradan bir markette bulması da zordur. | Open Subtitles | إنها فعّالة جدا لكنّها غير مستقرة أيضا، سامّة إلى حد قاتل وصعب إيجادها في مخزن البقالة |
dengesiz olabilir, ama onu henüz size vermeyi düşünmüyorum. | Open Subtitles | قد تكون غير مستقرة لكنّي لا أخطّط للتخلّي عنها لحد الآن |
O patlamadan sonra, tüm bölge dengesiz bir hal aldı. | Open Subtitles | بعد تلك الإنفجارات المنطقة بكاملها غير مستقرة |
- ...dengesiz olduğunu bildirdi. | Open Subtitles | التى بنوا عليها مستعمرتهم غير مستقرة بشكل خطير. |
Fikirlerinde gelgitler var, oldukça dengesiz biri. | Open Subtitles | عقلها يواصل التبدل انها غير مستقرة على الاطلاق |
dengesiz hale geldiklerinde, patlamanın büyüklüğü hayal bile edilemez. | Open Subtitles | عندما تصبح غير مستقرة ، فحجم الانفجار لا يمكن تصوره |
Kaos. Durumu stabil değil. | Open Subtitles | انها مضطربة , انها غير مستقرة |
Birleşik Devletler çapındaki 6 şehirde, nükleer güç servislerinin istikrarsız hale gelebileceği bir durum söz konusu. | Open Subtitles | لدينا ظرفاً في 6 مدن عبر الولايات المتحدة حيث المفاعلات النووية ربما تكون حالتها غير مستقرة |
Yarattığı kararsız girdap o cebin içine doğru genişleyebilir ve hatta daha da geniş bir oyuk açabilir. | Open Subtitles | ستتولد دوامة غير مستقرة يمكنها ان تسمح بامداد التجويف وتصنع كهف كبير |
Orman, huzursuz oluyor. | Open Subtitles | الحاضر هو من جعل الغابة غير مستقرة ومستاءة |
Bütün tehlikeli projelerin güvenceye alınmasını ve bütün G.D. çalışanlarının 15 dakika içinde tahliye edilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ أيّ مشاريع غير مستقرة مضمون وكُلّ جي دي موظفون أخلوا في 15 دقيقةِ. عِنْدَنا 20 فقط. |
Güç sabit değil. Pilleri yardım ünitesinde kaldı. | Open Subtitles | الطاقة غير مستقرة , وحدات البطاريات بمحطات الاسعاف |