bitmemiş bir kanalizasyon arıtma inşaatında buluşma-- | Open Subtitles | المقابلة فى مصنع غير مكتمل لمعالجة المجارى |
Çünküorası bitmemiş bir bölge ve oraya gitmememiz gerektiğini söylediler. | Open Subtitles | لأن هذا القطاع غير مكتمل و لقد أخبرونا أن لا نذهب إلي هناك |
Tek hikaye kalıplaşmış kimlikler yaratır. Kalıplaşmış kimlikler ile ilgili sorun ise, doğru olmadıkları değil, ama aslında Eksik olduklarıdır. | TED | النظرة الآحادية تخلق التنميط. والمصيبة مع التنميط ليس أنه غير صحيح ، لكن أنه غير مكتمل. |
Sanırım bu sefer Eksik bir şeyi aldım. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه المرة أحضرت شيئاً ما غير مكتمل |
Ama en çok uyan kelime "Yarım kalmış"tır. Neden mi? | Open Subtitles | الكلمة المناسبة الوحيدة هي "غير مكتمل" ، لماذا؟ |
Yarım kalmış işiniz? | Open Subtitles | عمل غير مكتمل ؟ |
Yaşamı henüz tamamlanmamış bir kitap olarak düşünün. | TED | افترضوا أن الحياة كتاب، كتاب غير مكتمل بالتأكيد. |
Yani insan olarak gelişimini tamamlayamamış ve hâlihazırda sizin vücudunuzdan beslenen kusurlu bir ikiz. | Open Subtitles | ـ أنه توأم غير مكتمل النمو لم يتطور إلى شخصٍ كامل لكنه بقي ينمو متغذياً من جسمك |
Çip tamamlanmamıştı. | Open Subtitles | هذا هو السبب ان الملف الذي لدي غير مكتمل |
Bu yönetimde bitmemiş bir işimiz var ve bu işin bir parçası olmanı istiyorum. | Open Subtitles | نحن لدينا عمل غير مكتمل في هذه الإدارة و أنا أريدك أن تكون مشاركًا به |
Onun kimseyle bitmemiş bir işi var mıydı? | Open Subtitles | هلقامبـ .. هل لديه أي عمل غير مكتمل مع أحدهم؟ |
bitmemiş bir işi kalsın istemezdi. | Open Subtitles | لم يكن ليريد أن نترك عملًا غير مكتمل على الورق, أنت تعلم؟ |
bitmemiş bir meselemiz var. İntikam hakkında mı? | Open Subtitles | هذا عمل غير مكتمل أهو بداعي الإنتقام؟ |
Son okulumda İngilizce dersimin Eksik olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلمين بأني حصلت على درجة غير مكتمل في صف اللغه الإنجليزيه منذ كنت في مدرستي السابقه |
Nasıl inançlı bir insan Tanrı olmadan Eksik olursa benzer şekilde Tanrı da inançlı insan olmadan Eksik olur. | Open Subtitles | كما يكون المحب غير مكتمل بدون حبيبه بالمثل ، نحن موجودون هنا بمحبتكم لنا |
Bu durum, sahip olduğum duyguların neden hep Eksik olduğunu, açıklıyor. | Open Subtitles | هذا ربما يوضح المشاعر التى كانت لدى دائما بأنى غير .. مكتمل |
Stephano'yla Yarım kalmış bir işimiz var. | Open Subtitles | لدي عمل غير مكتمل مع "ستيفانو". |
- Yarım kalmış bir iş. | Open Subtitles | - عمل غير مكتمل - |
- ınşaatı Yarım kalmış ve ev çürüyor. | Open Subtitles | - إنه غير مكتمل البناء ومتعفن... |
O kol tek başına sadece tamamlanmamış bir Filozof Taşı.... | Open Subtitles | هذه الذراع بحد ذاتها هي حجر فلاسفة غير مكتمل... |
- tamamlanmamış bir eylemi. Ertelenmiş bir eylemi. | Open Subtitles | أفكر بعمل غير مكتمل عمل مؤجل |
Yani burada Shakespeare'in anlatmaya çalıştığı şey kusursuz bir aşkın, kusurlu bir dünyada barınamayacağıdır. | Open Subtitles | وهم من أفسدوا ذلك الحُب المتكامل، لذا، الذي يحاولُ قولهُ (شكسبير) هو أن الحب النقي لايبقى في عالمٍ غير مكتمل |
Henüz tamamlanmamıştı. | Open Subtitles | فهو فقط غير مكتمل |