"فأخبرتني" - Traduction Arabe en Turc

• söyledi

Bana son birkaç gündür aynaya baktığını ve gülümsemeye başladığını söyledi.
فأخبرتني أنها كانت تنظر في المرآة خلال الأيام الماضية و لاحظت أنها بدأت تبتسم

Connie dün gece hastaneye kaldırıldığını söyledi.
فأخبرتني كوني أنه تم إدخالك إلى المستشفى الليلة الفائتة

Ona karşı dürüst olmadığımı söyledi, haklıydı da.
فأخبرتني أنني لست صريحًا معها، وهي محقة، فليس بوسعي التفسير لها..

Tiyatro departmanı başkanına ağlayarak koştum, sanki birisi kedimi vurmuştu, neden olduğunu sordum, benim bazı numaraları yapabileceğimden emin olamadıklarını söyledi.
ذهبت بأسرع ما يمكن إلى رئيسة قسم المسرح وأنا أبكي بطريقة جنونية، وكأن أحدهم قتل قطتي، لأسألها عن السبب، فأخبرتني أن السبب هو أنهم لا يعتقدون أنه بأمكاني أن أقوم بالحركات الصعبة

- Resmi ağızlardan bir bilgi alamadım bu yüzden bir hemşirenin eline 20 dolar sıkıştırdım o da bana Dominique Blanchion'ın ameliyat masasında öldüğünü söyledi.
-لم أحصل علي أية معلومات رسمية لذا أعطيتُ 20 دولارا لممرضة فأخبرتني أن "دومينيك بلانشيون" ماتت أثناء العملية!

Charlie pek pasta sevmez. Bana en sevdiğimi almamı söyledi.
(تشارلي) ليست من هواة الكعك، فأخبرتني أن أختار ما يعجبني

Bana, düşüneceğini söyledi.
فأخبرتني أنّها ستفكّر في عرضي.

Beni vuruşumu yaparken gördü ve bana sopamın çok çabuk geriye gittiğini söyledi.
ولكنها رأتني أوجّه ضربة فأخبرتني...

Evet. Beni vuruşumu yaparken gördü ve bana sopamın çok çabuk geriye gittiğini söyledi.
ولكنها رأتني أوجّه ضربة فأخبرتني...

Ölmeye hazır olduğunu söyledi.
فأخبرتني أنها مستعدة للموت

Evine gittim, ve Fiona burada olduğunu söyledi.
ذهبت إلى بيتك فأخبرتني ( فيونا ) أنك هنا