"فأخبرتها" - Traduction Arabe en Turc

    • söyledim
        
    • ona
        
    Arkadaşı Valerie de benim vücudumu beğenmiş. Homoseksüel olduğumu söyledim. Open Subtitles صديقتها فاليري قالت أنها مثيرة فأخبرتها أني شاذ
    Beklerken sıkıştım, kıza söyledim ve tuvalete gittim. Open Subtitles كان علي أن اذهب إلى التواليت ، فأخبرتها بذلك
    Beklerken sıkıştım, altıma yapacaktım, bağlantıma tuvalete gideceğimi söyledim. Open Subtitles كان علي أن اذهب إلى التواليت ، فأخبرتها بذلك
    Yüzümde ruj izi olduğunu fark etti, ben de ona senle birlikte geç saatlere kadar çalıştığımızı ve aniden senin beni öptüğünü söyledim, ö yüzden... Open Subtitles لقد اعتقدت أنها رأت بعض أحمر الشفاه عليّ فأخبرتها أنني كنت أعمل لوقت متأخر معكي وأنك عن طريق الصدفة
    Sesi kulağa yalnız geliyordu. ona uğrarım demiştim. Open Subtitles بدت تشعر بالوحدة، فأخبرتها أنّني سأمرّ عليها
    Hep yaptığım eski şeyleri yapacağımı söyledim. Open Subtitles أم أتقاعد؟ فأخبرتها بأنّي سأفعل شيئاً لطالما فعلته
    Baykuş olmak istemediğimi söyledim. Kara Kuş olmak istemiştim. (Karga) Open Subtitles فأخبرتها بأني لا اريد ان اصبح بومة اريد ان اصبح طيرآ اسود
    Aklıma bir şey gelmedi iş gezisi olduğunu söyledim. Open Subtitles لم أعرف ماذا أقول، فأخبرتها أنك ذهبت في رحلة عمل
    Fakat, mümkün olduğunca hafta sonları geleceğimi söyledim. Open Subtitles فأخبرتها أنـّني سأزورها قدر المستطاع في العطلات الأسبوعيّة وما شابه.
    Gidip kendisi için güzel bir şeyler yapmasını söyledim, bilirsiniz... Biraz mola ver. Open Subtitles فأخبرتها أن تذهب لتفعل شيئاً لطيفاً لنفسها، تفهمين قصدي؟
    Birkaç hafta içinde besi hayvanı şovuna geleceğimi söyledim. Open Subtitles فأخبرتها أننا سنحضر عرض المواشي خلال بضعة أسابيع
    Kalacak yere ihtiyacı vardı ben de olabileceğini söyledim. Open Subtitles تحتاج مكاناً لتقيم به فأخبرتها بأنني يمكن توفيره
    Ve ben de gönderecektim ama sonra bu konuda öylesine delirdi ki ben de ona gönderdiğimi söyledim. Open Subtitles عبر موقعها اللعين.. وكنت أعتزم ارساله, لكنها جُنّت فجأه فأخبرتها بأنني أرسلته.
    ona eve gelmeyeceğimi söyledim! Open Subtitles فأخبرتها أنني لن أعود إلى المنزل
    Eve gelmek istedi, ben de dışarıda olacağımı söyledim. Open Subtitles أرادت المجيء للمنزل فأخبرتها أنني خارجة
    (Gülüşmeler) Seriyi seneler sonra eşimle birlikte izlerken buna benzer bir sahne çıktı ve ne kadar güzel olduğunu söyledim. TED (ضحك) في الحقيقة شاهدت السلسلات مع زوجتي بعد سنوات، وظهر مشهد كهذا، فأخبرتها كم كان ذلك جميلاً.
    O seni kütüphanede bıraktığını söyledi. ona yakın olduğumu söylemiştim. Open Subtitles قالت أنها تركتك في المكتبة فأخبرتها أنني قريب.
    Ben de ona detaylı olarak gösterilen şiddetten yapılan şeylerden nasıl acı çektiğimizden bahsettim. Open Subtitles فأخبرتها تفصيلاً عن العنف وعما جرى وعن معاناتنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus