| Annem bana bırakmıştı. ağabeyim sanattan anlamaz. | Open Subtitles | لقد تركتها أمي لي, فأخي لا يتذوق الفن |
| En büyük ağabeyim ve eniştem gelemiyor. | Open Subtitles | فأخي الكبير ونسيبي لا يمكنهما المجيء |
| Hayır, ağabeyim asla yalan söylemez. | Open Subtitles | كلا فأخي لا يكذب قط |
| Bunu mahvetmene izin veremem. Kardeşimin hayatı söz konusu. | Open Subtitles | أنا لن أتدعك تُفسِدُ هذا فأخي في وجه النّيران |
| Kardeşimin işitme sorunu var. Ve adamların işitme cihazını aldı. | Open Subtitles | يجب ان نتحدث هكذا , فأخي لا يمكنه السماع فقد اخذ رجالك جهاز السمع خاصته |
| Kardeşimin daha önce bir şeylerden pişman olduğuna hiç rastlamadım. | Open Subtitles | فأخي لا يندم على شيء |
| Evart'da siz son sınıftayken, ağabeyim Carl lise birdeydi. | Open Subtitles | (فأخي (كارل "كان طالب مستجد في ثانوية "آيفرتس بينما كنتِ طالبة في مراحل الثانوية العليا |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 