"فأقول" - Traduction Arabe en Turc

• derim
• derdi
• ben de

Katil mi değil mi onu çözene kadar hileye başvuralım derim.
حتى نعرف لو كان قاتلاً أمْ لا، فأقول أنّ علينا ترتيب بضعة أمورٍ.

Eğer duyularınızdan birisini kaybetme seçimi size verilirse, sizinle çok açık konuşacağım, mevcut olan herhangi bir duyudansa işitmeyi geri kazanmada daha iyiyiz derim.
الآن لو كان عليك اختيار حاسة لفقدانها، يجب أن أكون صريحا جدا معكم فأقول , نحن أكثر قدرة على استعادة السمع من أي حاسة أخرى موجودة.

"Peki" derim ama onları uyarmak zorundaydım çünkü şu noktada istifa ettirme ihtimalim %80 di.
فأقول: "بالتأكيد". لكنني كنت أحذرهم. ففي تلك المرحلة، بلغت نسبة ترك العمل 80% أيضًا.

Onlar da evet derdi, sonra ben de, "o zaman koşup yakalayın" derdim.
يقولون أجل فأقول إذن يُستحسن بكم أن تمسكوا بها

derdi ki: "Çok çekiciyim". ben de derdim ki: "Ee, ne olmuş?"
كانت تقول: "أنا من النوع الفتّان" فأقول: "ماذا إذاً؟"

ben de "daha neler, asıl ben seninle olduğum için şanslısın" derdim. İkizler burcunu sever misiniz?
فأقول عليك أن تسعد بذلك، ألا تحبون برج الجوزاء؟

ben de onlara:"Düşündüğümü görmüyor musun? Ve mutsuz olduğumu?" diyorum.
فأقول ألا ترون بأنني أقكر و بإنني حزينه؟

"Hayır." derim. "O zaman, şu yukarıdaki resimleri mi çektiniz?"
فأقول "لا" فيقولون "إذا التقطت الصور التي بالأعلى".

ben de yarısını alabilirsin derim.
فأقول له أنه بإمكانه أخذ النصف فقط

ben de şöyle derim, "Bunu tahmin etmeliydim."
فأقول لنفسي كان يجب علي توقع هذا

Savunmadan kaynaklı yaralara ve saldıran kişinin yakınlığına bakılırsa tanıdığı birini arıyorsunuz derim.
أجل، نظرًا إلى انعدام الجراح الدفاعيّة، وقُرب مهاجمها... فأقول إنّ من تبحثون عنه شخص تعرفه

"Yastığı vereyim." ve ben de her seferinde "Aa, olur." derim.
فاجلب له الوسادة فأقول مثل كل مرة -حسناً

Eğer Vince bu stüdyo ile bir daha iş yapacaksa, öyle derim.
إذا (فينس) سيمثل أضخم إنتاج قادم، فأقول نعم

derdi ve ben de "ben 5 yaşındayım. Nerede olduğumu bile bilmiyorum" derdim.
فأقول له .. " والدي انا في الخامسة من عمري .. انا لا أعرف في أي بلد اقطن !

derdi. ben de "Tabii ki isterim."
فأقول : "نعم ، سيدتي ، سأفعل ذلك."

diye ısrar ediyor. ben de ona "Tamam. Ne hissetmeyi bekliyordun?"
فأقول: "حسنًا. ما الشعور الذي كنت تتوقعينه؟"

ben de şöyle diyorum: "Peki, çevresel ve endüstriyel bir geçiş fonuna katkıda bulunmanıza ihtiyacım var.
فأقول: "حسنًا أريد منكم أن تساهموا في تمويل تحوّل بيئي وصناعي.