İlaçlarıyla oynamaya başlarsan bu ters tepebilir ya da onlara zarar verebilirsin. | Open Subtitles | أذا بدأت اللعب بهذا ، فأن هذا قد يؤثر عكسياً أو يدمرهم |
O halde bu ay geçirdiğin en kötü randevu bu değilmiş. | Open Subtitles | حسنا.اذا فأن هذا لم يكن حتى اسوء موعد لك هذا الشهر |
Mülteciler için bu seçimler, bugün küresel mülteci sistemi. | TED | وبالنسبة للاجئين، فأن هذا الخيار هونظام اللاجئين العالمي اليوم. |
bu durumda aramızda çekişme olacak. | Open Subtitles | وعليه، فأن هذا سيضعنى وأنت فى غير أنسجام |
Ama o çizginin bir yerinde, bu yer beni değiştirdi. | Open Subtitles | ولكن ، لما هو أبعد من ذلك ، فأن هذا المكان قام بتغييرى |
Eğer istemiyorsa, bu onun kararı. | Open Subtitles | اسمع, اذا لم يكن يريد هذا, فأن هذا قراره. |
O zehir tendonu öldürdüyse yapılacak en insaflı şey bu. | Open Subtitles | و اذا كان السم قد قتل الوتر فأن هذا ارحم شئ نفعلة |
bu belge Lord Hertford'a iletilecek. | Open Subtitles | إذا أمكنك أن ترى فأن هذا يجب أن يسلم إلى اللورد هيرتفورد |
Çok fazla düşünmeden söyleyeyim bu şaşırtmacalı bir soru değil. | Open Subtitles | وقبل أن تفكر جيداً هنا فأن هذا ليس بالخدعة |
Ama güvenimi kötüye kullandığını düşündüğüm an bu sona erer. | Open Subtitles | ولكن اللحظة التى أعتقد أنكِ تستغلين هذه الميزة ، فأن هذا ينتهى |
Yılın bu dönemi hep zor | Open Subtitles | كما تعلمين فأن هذا الوقت من العام دائماً ما يكون صعباً |
Kendi yarattığın dünyadan ibaretsin ve hayatın sona erdiğinde yarattığın bu dünya da sona erecek. | Open Subtitles | إنّك العالم الذي خلقته لنفسك، و عندما أن تزال من الوجود، فأن هذا العالم سوف يزال من الوجود أيضاً. |
İki kişi birbirinden ayrıldığı zaman birbirinden kaçmaya çalışır, bu normal. | Open Subtitles | هل تعلمي أنه عندما ينفصل شخصان عن بعضهما و يبتعدان عن بعضهما, فأن هذا يُعد أمراً طبيعياً |
Öyle olsaydı bile bu kasabadaki diğer insanlar gibi o da zarar görecekti. | Open Subtitles | فأن هذا سيؤذي جميع الأشخاص الآخرين في هذه المدينة |
Ama tablolarımdan birinin cinayete sebep olduğunu düşünüyorsanız... bu konuşma burada biter.Dedektifler... | Open Subtitles | ولكن إذا كنت تعقتد أنه قد قتلت أحد لوحاتي شخصٌ ما فأن هذا الحديث أنتهى أيها المحققين |
Döksen bile, bindiğimiz bu koca tampon emer. | Open Subtitles | فأن هذا الحشا العملاق الذي نجلس عليه سوف يمتصها. |
Kafana takma, eğer elindekini dökersen bu sikik devasa tampon, biz aracı sürerken onu emecektir. | Open Subtitles | لا تقلق، لأن إذا سكبت هذه، فأن هذا الحشا العملاق الذي نجلس عليه سوف يمتصها. |
Tek bildiğim bu kahrolası piliç hepimizi ifşa eder. | Open Subtitles | كل ما اعرفه فأن هذا اللعين بوسعه ان يتعرف علينا جميعاً |
Herşey plana göre çalışırsa, bu tılsımın saklı olan son parçasını bulmak için bize yardım edebilir. | Open Subtitles | و أذا كنا على الخطى الصحيحة، فأن هذا من المفترض أن يجد القطعة الأخيرة المخبأة |
ve bu bizim üzerinde çalıştığımız bir şey. ve hatta şu anda bununla ilgili çalışmak isteyen yeterince heyecanlı ve çılgın çalışanlarımız var. bu onların ulaşmak istediği nokta. | TED | ولذا فأن هذا شئ نعمل عليه الآن، وحتى أن لدينا بعض الناس الذين هم مثارون بما يكفي ومهووسون بما يكفي ليعملوا عليها، وذلك بالفعل هو هدفهم. |