Eğer bilinçli olarak dinlerseniz, etrafınızdaki sesleri kontrolünüz altına alabilirsiniz. | TED | فإذا كنت تستمع بصورة واعية سيمكنك التحكم بالصوت المحيط بك |
Eğer bir seksen bir adam olsaydım üstte ben olurdum. | Open Subtitles | فإذا كنت رجل بعرض سبعة أقدام فسأكون أنا في الأعلى |
Eğer durdurabilecek gücü olup yapmıyorsa, o zaman, kötü niyetli olmalı o. | Open Subtitles | فإذا كنت قادر على انهاء الشر ولكنك لم تفعل فإذا انت شرير |
Yani Eğer 12 saatlik uçuştaysam, ayrıldığım son havaalanını görürsünüz. | TED | فإذا كنت على متن رحلة تستغرق 12 ساعة. سترى آخر مطار غادرت منه. |
Gerçi halen yapılacak çok iş var ve Eğer bilimle uzaktan yakından alakalı iseniz bana katılmanızda ısrar ediyorum. | TED | و يوجد الكثير من العمل المتبقي الذي علينا عمله ، فإذا كنت مشارك في العلوم بأي طريقة إني احثك أن تشاركني. |
Benim sanatımda tuvalin yeri yok. Eğer portrenizi yapıyorsam, onu sizin üzerinize, bedeninizine yaparım. | TED | ما أفعله في فني أنه أتخطى القماش كليا فإذا كنت أريد أن أرسم لك صورتك، سأرسم على جسدك مباشرة |
Bu nedenle Eğer çocuklarınızı Tinkering Okulu'na göndermeyi düşünüyorsanız, eve yara bere ve kan içinde döndüklerini bilin. | TED | فإذا كنت تفكر في إرسال طفلك إلى مدرسة الحرف فسيعود ببعض الرضوض والخدوش وداميا |
Eğer alerjik olduğunuzu düşünüyorsanız ve emin değilseniz en iyisi bir alerji uzmanına gidin. | TED | فإذا كنت تظن أنك تعاني من حساسية ولكنك غير متأكد، فإن رهانك الرابح أن تزور اختصاصي حساسية. |
Eğer talihiniz şansınız başka biri ile karşılıklı bağlılık (dayanışma) içindeyse onlarla sıfırsız toplam ilişkisi içindesinizdir. | TED | إذا الثروات الخاصة مترابطة مع شخص ما، فإذا كنت تعيش في علاقة المبلغ اللاصفري معهم. |
Eğer belirli bir sınıftansanız ki çoğunluğu Müslüman, farklı bir sıraya yollanıyorsunuz. | TED | فإذا كنت من مجموعة معينة من القبائل، والتي معظمها من المسلمين، يجعلونك تقف في صف آخر. |
Eğer yarın gece Desdemona'nın tadına bakmazsan al canımı. | Open Subtitles | .. فإذا كنت في الليلة التالية لا تتمتع بديدمونة .. انصب لي الفخاخ لتفقدني حياتي |
Eğer hayatımı riske atacaksam değcek birşeyler olmalı. | Open Subtitles | فإذا كنت سأخاطر بحياتى فمن الأفضل ان تكون من أجل شىء يستحق |
O zaman mutfağı kapatacağım... yani Eğer açsanız yapmanız daha iyi. | Open Subtitles | سأغلق المطبخ قريبا فإذا كنت جائع من الأفضل أن تسرع |
Eğer birşeyler çeviriyorsan bunun benimle alakası olmasın. | Open Subtitles | فإذا كنت تنوى شيئا ما فلا أريد أن أشارك به |
Eğer yardım etmek için gelmediysen sana söyleyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | فإذا كنت تريد المساعدة فعلا فلا تقل لى شيئا فقط غادر المكان |
- Bu kadar. Eğer ben bununla yaşamak zorundaysam, sen de öylesin. | Open Subtitles | فإذا كنت مضطراً للتعايش مع هذا فلابد أن تعايشيه أيضاً |
Eğer bir işkenceciyseniz ada size, tekrardan işkenceci olup olmayacağınızı seçeceğiniz bir pozisyon yaratıyor. | Open Subtitles | فإذا كنت مُعذِباً، ستضعك الجزيرة في موقف لتختار ما إذا كنت ستُعذِّب مرة أخرى أم لا |
Birlikte olmamız demek aileme karşı gelmek demek, ve Eğer aileme karşı geleceksem, senin de benim gibi hissettiğini kesin olarak bilmek zorundayım. | Open Subtitles | ارتباطنا يعني مقاومة أسرتي فإذا كنت سأتخذ موقفاً معارضاً لهم فإني بحاجة لتأكيد منك في أن شعوركِ مثل شعوري |
Eğer bir şeyi oldurmaya çalışıyorsanız, aslen ona karşı bir direnç yaratıyorsunuz demektir. | Open Subtitles | فإذا كنت تحاول أن تجعل شيئا ما يحدث فذلك يعني أتك تقوم بإنشاء المقاومة إلى ما هو. |
Eğer istemiyorsanız buraya başka birini getirtebiliriz. | Open Subtitles | فإذا كنت غير مستعدة لهذا اليوم يمكننا الاستعانة بشخص غيرك. |