Bu planlar gerçekse, kıyı arsasının her santimini alacaklar demektir. | Open Subtitles | إذا كانت هذه الخطط صحيحة فإنّهم سيعملون على شراء كل شبر من هذه الواجهة البحرية |
Etkinleştirildiyseniz, bu görevde bir rol oynamanızı istiyorlar demektir. | Open Subtitles | إنّ تمّ تنبيهك، فإنّهم يريدونك أن تلعب دوراً بمهامهم. |
Onları buradan sezebiliyorsak işlerinin ehli değiller demektir. | Open Subtitles | طالما نشعر بهم من هذا المدى فإنّهم ليسوا بارعين. |
Bir çift veletle karşılaştırıldığıma göre güçlü olduğumu düşünmüyorlar demektir. | Open Subtitles | طالما أُقارن بغلامين، فإنّهم لا يظنّوني نافذ القوّة. |
Eğer varsa yardımımıza ihtiyacı var demektir. | Open Subtitles | لو كانوا كذلك، فإنّهم يحتاجون مُساعدتنا. |
Bu gösterideki biri Umkippen sorunu yaşıyorsa saatli bombadan farksız demektir. | Open Subtitles | لو أنّ أحدًا ما في هذا العرض يُعاني من "أوم كيبن"، فإنّهم يصنعون قُنبلةً موقوتة. |