"فإنّي" - Traduction Arabe en Turc

    • ederim
        
    • olursa
        
    • varsa
        
    • ediyorum
        
    • göre
        
    • ben de
        
    Aksi taktirde, yemin ederim çok farklı bir yanımla tanışacaksınız. Open Subtitles وإلاّ فإنّي أعدكما أنّكما ستريان جانباً مختلفاً منّي
    Acı çektiğini izlemek için beklemeyi tercih ederim. Çok daha tatmin edici oluyor. Open Subtitles فإنّي سأستمتع برؤيتكِ تعانين أمداً، فهذا أكثر رضاءً لي.
    İş olursa paranın yarısı benim. Open Subtitles و إن نجح الأمر فإنّي سأحصل على نصف المار
    Peki striptiz kulübüne gideceğiz. Fakat çıplaklar çıplaklar çıplaklar varsa. Gidiyoruz gidiyoruz gidiyoruz. Open Subtitles سنذهب لنادي تعرّي، لكن إن كان في تعرّي كثير جدًّا، فإنّي سأذهب مُبكّرًا..
    Görüntüyü geri sararak, onu oraya kimin astığını bulmayı umut ediyorum. Open Subtitles عن طريق مُشاهدة اللقطات المُؤرّخة، فإنّي آمل أن أحدّد من وضعها.
    Çarpma yarıklarına göre en az 60 metre yukarıdan düşmüş. Open Subtitles من آثار الإصطدام، فإنّي أقدّر مسافة سقوطها بما لا يقل عن 60 متراً
    Sen devam edecek kadar inatçıysan ben de seninle devam edecek kadar aptalım. Open Subtitles لو كنتِ عنيدة بما يكفي للمضي بالقضية، فإنّي غبيّ بما يكفي للمضي معكِ.
    Eğer izin vermezseniz yemin ederim o piçi dışarıda kendim arar bulurum. Open Subtitles لأنّه إذا لمْ تسمحي، فإنّي أقسم، سأخرج وسأقبض على الوغد بنفسي.
    Ama plaka doğru çıksa iyi olur yoksa gelirim buraya kaldığım yerden devam ederim. Open Subtitles لكن من الأفضل أن تثبت تلك اللوحة، وإلاّ فإنّي سأعود وأعيد تدويرك.
    Ama plaka doğru çıksa iyi olur... ..yoksa gelirim buraya kaldığım yerden devam ederim. Open Subtitles لكن من الأفضل أن تثبت تلك اللوحة، وإلاّ فإنّي سأعود وأعيد تدويرك.
    Eğer benden kurtulmayı düşünüyorsan yemin ederim bildiğim her yolu kullanırım... Open Subtitles أقسم، لو فكّرت في الهرب منّي، فإنّي ساستخدم كلّ الوسائل في...
    Risk ne kadar büyük olursa olsun şansımı denemek istiyorum! Open Subtitles حتّى لو أنّ في ذلك مجازفة كبيرة، فإنّي أودّ أخذ فرصتي.
    Şey, eğer bir şeye ihtiyacın olursa, ben zamanlayıcıyı tamir edeceğim sonra da ailece piknik yapacağız. Open Subtitles حسنٌ، إذا رغبتِ ببعض من المرح، فإنّي سأصلح المؤقت وأذهب لنُزهة عائلية رائعة.
    Yardıma ihtiyacın olursa, ben gönüllü olurum. Open Subtitles حسناً، لو كنت بحاجة للمُساعدة، فإنّي سأتطوّع.
    Ama başka bir açıklaman varsa dostum, seve seve dinlerim. Open Subtitles ولكن إن كان لديك تفسير آخر فإنّي أودّ سماعه
    Soruşturmanız için yapabileceğim başka bir şey varsa hiç çekinmeyin. Open Subtitles لو كان هناك ما بإمكاني فعله للمُساعدة في تحقيقكِ، فإنّي سأفعله.
    Çünkü dostumuzun bir planı varsa bile, ben göremiyorum. Open Subtitles لأنّ لو كان لدى صديقتنا خُطة، فإنّي لا أبصرها.
    Başka şansım yoksa bile,yaptığın herşeyi taktir ediyorum. Open Subtitles إن لم تسنح لي فرصة أخرى، فإنّي أريدك أن تعلم بأنّي ممتنّ لكلّ ما فعلتَه
    Size söylemeden önce, size bunu söylemekten nefret ediyorum. Open Subtitles قبل أخبركَ، فإنّي أكره التطرّق إلى هذا الأمر.
    Hayır, hayır, ben burada yokmuşum gibi davranın. Sadece ona refakat ediyorum. Open Subtitles كلاّ , كلاّ , تظاهر بأنّي لستُ هُنا فإنّي أرافقها فحسب
    Artık kimle karşı karşıya olduğumu biliyorum o yüzden ona göre davranışlarımı düzenleyeceğim. Open Subtitles الآن أعرف ما أتعامل معه، لذا فإنّي سأتكيّف وفقاً لذلك.
    Hâlâ eski dostumun geri dönmesini bekliyorum. Görünüşe göre o yüzeyin hemen altında. Open Subtitles ما أزال مُنتظرًا عودة صديقي القديم، بالنظر إليك فإنّي أتوسّمه في ثناياك.
    Bak, sen benden bir şeyler gizledikçe ben de senden gizlemeye başlayabilirim. Open Subtitles أتعرف، لو كنت ستكتم أسراراً عنّي، فإنّي سأبدء بكتم أسرار عنك أيضاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus