Görünüşe göre Bay Vaziri edebi eserleri onu alçakgönüllü biri yapmış. | Open Subtitles | على ما يبدو فإن السيد فازيري متواضع فيما يتعلق بإنجازاته الأدبية |
Bu doğrulama Bay Saxon'dur, ...ama sizin de gördüğünüz gibi Bay Saxon bu görüşmenin hiç yapılmadığını iddia ediyor. | Open Subtitles | والسيد ساكسون هو من كان سيؤيدها وكما سمعتِ فإن السيد ساكسون يصر أن ذلك الاتفاق لم يحصل على الإطلاق |
Basitçe söylemek gerekirse, Bay Florrick son on yılını politikacı olarak geçirdi. | Open Subtitles | بكل اختصار، فإن السيد فلوريك قد قضى السنوات الماضية يمارس عمله السياسي |
Şüphesiz ki, Bay Lujin genç değil fakat parası var. | Open Subtitles | بالطبع فإن السيد لوجين ليس شابا لكنه يملك الكثير من المال |
- Bay Holabird haklı. | Open Subtitles | من قبل المحكمة العليا بواسطة معجزة ما فإن السيد هولبيرد محقّ |
Bay Ringwalt yemi attı. | Open Subtitles | كما تعلمون فإن السيد رينغوالد قد ابتلع الطعم |
Buradan da gördüğünüz gibi, ...Bay Waters resmi olarak aynı gecede aktif göreve atanmış. | Open Subtitles | وكما ترون فإن السيد واترز قد اُستدعي رسميًا للخدمة العسكرية في منتصف تلك الليلة بالضبط |
Davadan herkesin haberi var ve bu şartlar altında Bay Foyle adil şekilde yargılanamaz. | Open Subtitles | بالنظر للصحافة في هذه الحاله, فإن السيد فويل لا يمكن أن يعطى محاكمة عادلة. |
İşin gerçeği, Bay Grant ve Bayan Littlejohn aynı kampüs dışı klübün üyesiydiler. | Open Subtitles | في الواقع، فإن السيد غرانت والآنسة ليتلجون كانا عضوين في النادي نفسه |
Karşılığında Bay Castillo, kazancı ortaklar arasında eşit olarak paylaştırılacak. | Open Subtitles | وفي المقابل، فإن السيد كاستيلو تقاسم الغنائم |
Ve kafası şu an başka bir şeyle meşgul olan Bay Franke' ın dün cömertliği tutuverdi. | Open Subtitles | ومن ناحية أخرى، فإن السيد فرانك الذي لا يولي اهتماماً كان في مزاج سخي جدا اخر المساء |
"Ne kadar güzel konuşursa konuşsun, Bay Hyde, kesinlikle bir beyefendi sayılamaz. " | Open Subtitles | ليس من المهم الطريقة التى حدثه بها" "فإن السيد (هايد) لن يخطأ ابداً |
Doğru cevabı bulsam bile, Bay Skinner gidiş yolumun yanlış olduğunu söyleyecek. | Open Subtitles | أعني حتى لو فهمتها بشكل صحيح فإن السيد سكينر يقول... أنني لم أعرف الطريقة الصحيحة. |
Söz etmişken, sizin hayatınızı kurtaran kişi, buradaki Bay Lathrop'tu. | Open Subtitles | بالمناسبة، فإن السيد "لاثروب" هو من قام بإنقاذ حياتك. |
Bay Landau yorumunu basmamış. | Open Subtitles | فإن السيد لاندو لم يطبع هذا التعليق |
gülüşmeler alkışlar. Maalesef, Bay Chen yolsuzluk yüzünden şu an hapiste. | TED | (ضحك) (تصفيق) لسوء الحظ ، فإن السيد تشين الآن في السجن لتهم تتعلق بالفساد المالي |
Bay Kennedy şuan Melbourne'de saygıdeğer bir işadamı. | Open Subtitles | فإن السيد (كينيدي) يُعتبر سيدا محترما في موطنه الجديد |
Bay Queen, buna şehir sakini Sarah Lance'nin de dahil olduğu tam yedi kişi arasında tek kurtulanın kendisi olduğunu onayladı. | Open Subtitles | على ما يقال فإن السيد (كوين) أكد بأنه" " الناجي الوحيد من الحادثة التي سلبت 7 أرواح |
Ama adam buraya geldikçe Bay Bates'in öğrenme ihtimali artıyor. | Open Subtitles | ، ولكن كلما كان يأتي الى هنا . على الأرجح فإن السيد (بيتس) سيكتشف الأمر |
Bay Tahni'nin yırtılan gözakı damarına bakılırsa kendisi boğularak öldürülmüş. | Open Subtitles | كما تستطيعون أن تروا من خلال الأوعية الدموعية المتمزقة في بؤبؤ العين, فإن السيد (تاني) مات جراء الاختناق. |