Hızcı güçlerine sahip biri neden antik bir eseri ister ki? | Open Subtitles | ماذا قد يريد شخص بقوة فائق السرعة هذا من تحفة قديمة؟ |
Annen bir Hızcı tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | والدتك قتلت من قبل فائق السرعة. |
- Hızcı kendini köprüye kilitledi. | Open Subtitles | حبس فائق السرعة نفسه بداخل الجسر للتو. |
Eşek kervanları şehirler arası bir ana yol ve yüksek hızlı bir genel ağ oluşturuyor. | Open Subtitles | تمثل قافلة الحمير الطريق السريع والانترنت فائق السرعة في زمانها. |
Suikastçılar Birliği'nin iki eski üyesi, bir hızcıya karşı. | Open Subtitles | عضوان سابقان من اتحاد القتلة ضد فائق السرعة. |
O bir Hızcı. | Open Subtitles | إنه فائق السرعة. |
Hızcı bir şekilde Stein'ın kılığına girmiş ve geminin altını üstüne getiriyor. | Open Subtitles | بطريقة ما، تنكر فائق السرعة في شكل (شتاين)، ويقلب السفينة بأكملها. |
- Şu Hızcı silahından nehaber? | Open Subtitles | - ماذا عن مسدس فائق السرعة ذلك؟ |
Hızcı silahı... | Open Subtitles | سلاحي فائق السرعة. |
- O Hızcı sana aşırı sert vurmuş. | Open Subtitles | - ضربك فائق السرعة بقوة، صحيح؟ |
O Hızcı seni öldürebilirdi Mick. | Open Subtitles | كاد أن يقتلك فائق السرعة يا (ميك). |
Şu anda kullanmakta olduğumuz ulaşım ve taşımacılıkta devrim yaratacak yüksek hızlı bir ray üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل على قطار فائق السرعة التي سوف تحدث ثورة في وسائل النقل والشحن كما نعرفها. |
Ve yüksek hızlı internet bağlantısı. | Open Subtitles | و إتصال فائق السرعة بالإنترنت |
Bu yüksek hızlı bir ekspres asansör. İki katlı bir binaya uygun değil. | Open Subtitles | هذا هو مصعد فائق السرعة |
Wells'in makinesi ise seni bir hızcıya dönüştürdü. | Open Subtitles | ماكنة (ويلز) حولتك إلى فائق السرعة. |