Hayır, suç laboratuvarındayız. Pek iştah açıcı değil. | Open Subtitles | لا ، نحن في المعمل الجنائي و هذا ليس فاتح للشهية تماماً |
İştah açıcı servis etmek lütufkar bir ev sahibinin birinci görevidir. | Open Subtitles | تقديم فاتح للشهية هو الواجد الأول للضيوف |
İştah açıcı olması için dondurulmuş martini bardağı kullanmalıydık. | Open Subtitles | A بلوري الزجاج مارتيني من شأنه أن يجعل ذلك أكثر فاتح للشهية. |
Oh, senin yemekten önce bir aperatif isteyebileceğini düşündük. | Open Subtitles | لقد أعتقدنا أنك ربما تريد شئ فاتح للشهية قبل العشاء |
O onunla bir aperatif istiyor. | Open Subtitles | يريد أن يكون لديك فاتح للشهية معه. |
Aperitif olarak kullanılır. | Open Subtitles | يتم تجرعها هكذا إنها فاتح للشهية |
- Biri iştah açıcı olarak mı, beraber mi? - Bilmiyorum. | Open Subtitles | واحد فاتح للشهية اومعا لا اعرف |
İştah açıcı, tadı güzel nefis, enfes tatlı, ağız sulandırıcı. | Open Subtitles | مبارك لذيذ فاتح للشهية |
Oldukça iştah açıcı. | Open Subtitles | هذا هو فاتح للشهية. |
- Çok iştah açıcı. | Open Subtitles | -هذا فاتح للشهية |
İştah açıcı. | Open Subtitles | فاتح للشهية |
- Bunu aperatif olarak gör. | Open Subtitles | - يمكنك اعتبار هذا فاتح للشهية. |
Lisa, Lisa o aperatif, sense ana yemeksin. Sana çok kızgınım! | Open Subtitles | (ليسا) ، إنها طبق فاتح للشهية لكنك أنت الطبق الرئيسي |
- Aperitif. | Open Subtitles | فاتح للشهية |