Geçen ay ki telefon faturası hakkında küçük bir konuşma yapmalıyız. | Open Subtitles | لدينا مسألة صَغيرة عن فاتورة هاتف الشهرِ الماضي للمناقشة |
Diyorum ki, şu an için kayıp bir yüzük izin belgesi, telefon faturası. | Open Subtitles | انها خاتم مفقود وانها ورقة إذن الرحلة وانها فاتورة هاتف |
Biliyorsun , bu çok büyük bir telefon faturası olduğunu. | Open Subtitles | تعلمين ، إنها فاتورة هاتف كبيرة |
Lütfen, bana avukatlarının bir telefon faturasına bel bağladığını söylemeyin. | Open Subtitles | اخبرني أرجوك أن محاميهما لم يبن آمالهما على فاتورة هاتف |
Dave'in telefon faturasında, işimize yarayacak başka şeyler de olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن هناك شيء آخر سيساعدنا في فاتورة هاتف (دايف) |
Bu sınav soruları değil ki. telefon faturası. | Open Subtitles | هذه ليس إختبارًا إنّها فاتورة هاتف. |
Hasta dosyası yok, ama bir telefon faturası buldum. | Open Subtitles | لا ملفات تخص المرضى لكنني عثرت على فاتورة هاتف... |
telefon faturası. | Open Subtitles | أنها فاتورة هاتف |
En kötü senaryoyla, telefon faturası şişer. | Open Subtitles | -المعذرة؟ {\pos(190,220)}بأسوء سيناريو ستأتينا فاتورة هاتف باهظة أما إن نجحنا.. |
- Aptal halk! - Pislik telefon faturası! | Open Subtitles | جمهوريه غبيه فاتورة هاتف قذره |
Gel bakalım. Sana bir şey göstermek istiyorum. Bu Hector'un telefon faturası. | Open Subtitles | تعاليَّ إلى هنا، أريدكِ أن تري شيئاً هذه فاتورة هاتف (هيكتور) |
Bu Hector'un telefon faturası. Bu numaranın kime ait olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | تعاليَّ إلى هنا، أريدكِ أن تري شيئاً هذه فاتورة هاتف (هيكتور) |
Turtle'ın telefon faturası ayda 1500 dolar. | Open Subtitles | (تيرتل) لديه فاتورة هاتف بـ1500 |
- Bill'in telefonu Adam'ın telefon faturasında vardı. | Open Subtitles | -كان رقم (بيل) على فاتورة هاتف (آدم) |