"فارّ" - Traduction Arabe en Turc

• kaçak
• kaçıyor

Bir tane kaçak için neden bu kadar yol gidiyoruz?
لم نتحمّل عناء السفر لمكان بعيد من أجل فارّ واحد؟

Şimdi işin içinde, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan kaçak bir mahkûm var.
والآن، مجرم فارّ طليق لا يملك شيئاً ليخسره

FBI bir kaçak yolumuza geliyor olabilir diyor.
المباحث الفيدرالية تقول انه هناك سجين فارّ يحتمل ان يمر من هنا

Bunlardan ikisi hayatta. Birisi kaçıyor, diğeri de benim.
لا يزال اثنان منهما حيّين، وأحدهما فارّ الآن...

Hiç mantıklı değil çünkü adam bir kaçak ve polis katili.
لا يبدو ذلك منطقياً أبداً لأنه هارب فارّ وقاتل شرطي

"...ve hâlen cinayet suçundan kaçak durumda." "İhtiyatla yaklaşın."
"وحاليّاً، فارّ من العدالة بتهمة جريمة قتل، عالج الأمر بحذر"

Meksika sınırına bir kaçak aşağıdaki sahiptir.
لدينا فارّ متجه نحو الحدود المكسيكية

Bir kaçak şehrimize geliyor.
هناك مجرمّ فارّ قادم إلى بلدتنا

Mahkemeye gelmemiş ve o günden beri de kaçak.
"لم يحضر جلسة كفالته وهو فارّ مذ ذاك"

Yani haklıydın. O kaçıyor.
،لذا، فقد كُنت مُحقّاً انّه فارّ

kaçıyor.
إنه فارّ