"فاصوليا" - Traduction Arabe en Turc

    • fasulye
        
    • fasulyeler
        
    • fasülye
        
    • bezelye
        
    • fasulyesi
        
    • Barbunya
        
    • baklaları
        
    • fasulyeli
        
    • fasulyeden
        
    Sen hiçbir şey yapmıyorsun. fasulye kadar bir şey yiyip doyabiliyorsun. Open Subtitles يمكنك أن تأكل أي شيء يمكنك أن تأكل حبة فاصوليا ..
    Bu akşamın menüsü; tatlı patates, kızarmış balık ve fasulye çorbası. Open Subtitles ، الآن ، قائمة اللّيلة بطاطا حلوة سمك مقلي وشوربة فاصوليا
    Çocuklara beslemek için bütün sahip olduğum pirinç ve fasulye. Open Subtitles و كل ما لدي هو رز و فاصوليا لأطعام الأطفال
    fasulyeler Jake. Sihirli fasulyeler. Bunun mantıklı bir açıklaması var. Open Subtitles فاصوليا يا (جايك)، الفاصوليا السحرية هناك تفسير منطقي لكل هذا
    Bir dolarlık yeşil fasülye yetiştirmek size 75 dolar değerinde ürün vereceğinde. TED بينما فاصوليا خضراء بقيمة دولار واحد ستنتج لنا محصولاً بقيمة ٧٥ دولاراً.
    Yumurta, fasulye, kızarmış patates, sosis, domuz pastırması, 2 tost, bir bardak çay. Open Subtitles بيض, فاصوليا, رقائق بطاطا, نقانق, لحم مقدد, 2 خبز محمص و كأس شاي.
    Ofis çalışanı: Yeşil fasulye salatası?BM: Hayır. TED موظف التوصيل: سلطة فاصوليا خضراء؟ بي أم: لا.
    Günün mönüsü; biber, fasulye, haşlanmış fasulye, garbanzo fasulyesi yeşil fasulye ve muz jölesi. Open Subtitles قائمة اليوم هى فلفل حار وفاصوليا فاصوليا مقلية، وفاصوليا بيضاء وفاصوليا خضراء وجيلى بالموز
    Bizler, ülkesi olmayan devlet düşmanlarıyız ve en kötüsü de elimizde tek bir fasulye bile olmaması. Open Subtitles نحن رجال دون بلد نحن أعداء الولاية و الأسوأ من هذا لدينا حبة فاصوليا واحدة
    Etli şehriye, mantar, balık, sosis köfte, fasulye, mantı, yahni biftek ve domuz kıyması. Open Subtitles معكرونة بلحم الخنزير، مشروم ، نقانق سمك و فيليه كوارع ، فاصوليا و صنية خضار أضف عليها لحم عجل مبهر و قطع من لحم الخنزير
    Sanki her birinin içinde küçük fasulye yavruları vardı. Open Subtitles لقد كانوا, مثل, أطفال فاصوليا صغار بداخل كل واحدة.
    Ayrıca fasulye, pil kokteyl sosis ve bir dolu hardal aldım. Open Subtitles حصلنا على فاصوليا وبطاريات وعصير و مسطرده
    Ayrıca fasulye, pil kokteyl sosis ve bir dolu hardal aldım. Open Subtitles حصلنا على فاصوليا وبطاريات وعصير و مسطرده
    Benim ise beyaz fasulye boyutlarında kalmayı sürdürüyor. Open Subtitles عكس شامتي والتي رسَت عند حجم حبّة فاصوليا.
    Bir konserve fasulye için bir kadının kardeşini sırtından bıçakladığını gördüm. Open Subtitles لقد رأيت مرأةً تغدر بأختها من أجل علبة فاصوليا.
    fasulyeler, Jake. Sihirli fasuyeler. Bunların mantıklı bir açıklaması var. Open Subtitles فاصوليا يا (جايك)، الفاصوليا السحرية هناك تفسير منطقي لكل هذا
    - Çok sade, fakat iş görür. - Evet, fasulyeler. Open Subtitles بسيطة جداً ولكنها مفيدة نعم, فاصوليا
    - Bak evlat bunlar sıradan fasulyeler değil. Open Subtitles ـ يا بُني، هذه ليست فاصوليا عادية
    Teneke kutularda konserve fasülye yersin, ...haftanın beş günü ofisindeki kanepede uyursun. Open Subtitles تأكل فاصوليا المعلبات وتنام على أريكة مكتبك خمس ليال في الأسبوع
    Bir sürü Latin adam akıllı pirinç ve bezelye yapamıyor. Open Subtitles حفنة من اللاتينيات لا يستطعن أن يعملوا أرز و فاصوليا لائقه
    Az tuzlu soğuk lima fasulyesi yedirmelisin. Open Subtitles يجب عليك أن تعطيه فاصوليا باردة مع القليل من الملح
    Barbunya, pilav ve bir bira, lütfen. Open Subtitles أريد فاصوليا و أرز أحمر و بيرة من فضلكِ
    Evvel zaman içinde Harrogateli bir çiftçi varmış Yorkshire'deki en büyük kuru baklaları kendisi yetiştirmeyi çok istiyormuş. Open Subtitles كان هُناك مزارعاً من "هاروجيت"، كان يريد بشدة... أن يزرع أكبر حبات فاصوليا عن أى شخص فى "يوركشاير".
    Dondurucuda bezelye torbasının altında sakladığım fasulyeli, peynirli börek var. Open Subtitles عندي بوريتو بالحبوب والجبنة في البراد كنت أخبئها تحت كيس فاصوليا
    Eğer biraz daha beklerlerse acı fasulyeden kırmızıya dönüştüğümü de görürler. Open Subtitles حسناً , اذا هم انتظروا لوهلة , سيوف يرون هذا الشيء تحوّل الى فاصوليا حارة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus