Çin, Hindistan'la birebir karşılaştırıldığında insan sermayesi açısından büyük bir avantaja sahip. | TED | فالصين كانت أفضل فيما يتعلق برأس المال البشري على ما هي عليه الهند. |
Yani Çin küresel çapta çevremizin geleceği için sürücü koltuğunda oturuyor. | TED | فالصين في مقعد السائق الآن وتحدد مستقبلنا البيئي العالمي. |
Bir anlamda, provokatif olmama izin verilirse, bugünün Çin'i 19. yüzyılın Britanya'sına daha yakın. | TED | بمعنى، إذا سُمحَ لي لأكون إستفزازياً مُحرضاً، فالصين اليوم هي أقربُ إلى بريطانيا في القرن التاسع عشر. |
Turnalar, yüzyıllardır Çin'de uzun yaşamın sembolü olarak büyük saygı görüyorlar. | Open Subtitles | وقد وقر هذا الحيوان فالصين كرموز طول العمر |
Bu olayın ardındaki ekolojik faktörler epey karmaşık ancak bu sadece Çin'e özgü bir durum değil. | Open Subtitles | القصّة البيئيّة وراء هذا الحدث معقّد ولكنها ليست فريدة من نوعها فالصين |
Tamam, Çin uydunun düştüğünden haberdardı. | Open Subtitles | حسناً, إذن فالصين تعرف أن القمر الصناعي سيهبط. |
- Eğer biz yaparsak ve takip etmezlerse Çin hâlâ yedekleri tutar. | Open Subtitles | يمكننا أن نفعل ذلك الآن اذا تحركنا و هم لم يتحركوا فالصين تحتوى على نسخ من كل المعلومات |
- Eger biz yaparsak ve takip etmezlerse Çin hâlâ yedekleri tutar. | Open Subtitles | إذا تحركنا و هم لم يتحركوا فالصين تحتوي على نسخ من كل المعلومات |
Çin ve Rusya'da bizimle birlikte füzelerini fırlatacaklar. | Open Subtitles | فالصين و روسيا يطلقون القذائف معنا |
Çin, tüm ülkelerden fazla, kömürle çalışan elektrik santraline sahip; küresel toplamın %40 kadarı. Bunun sebebi ise Çin hükûmeti 2014'ten itibaren kömüre savaş açtı, küçük kömür madenlerini kapattı, kömür tüketimine sınırlar koydu, hatta Avustralya değerinde kömürle çalışan santrali iptal etti. | TED | فالصين تمتلك محطات طاقة تعمل بالفحم أكثر من أي دولة أخرى في العالم، حوالي 40 بالمئة من الإجمالي العالمي، وبسبب ذلك قررت حكومة الصين منذ عام 2014 أن تشن الحرب على الفحم، بإغلاق مناجم الفحم الصغيرة، ووضع قيود على استخدام الفحم، وحتى إلغاء حصة محطات الطاقة التي تعمل بالفحم في أستراليا. |