"فانٍ" - Traduction Arabe en Turc

    • ölümlü
        
    • ölümlünün
        
    • ölümlüydü
        
    • ölümlüsün
        
    • ölümlüyüm
        
    • vaktin olacaktı
        
    ölümlü biri olan atan Ethan Carter Wate'e aşık olma cüretini gösterdi. Open Subtitles تهورت ووقعت بالحب مع فانٍ جدكَ , إيثان كارتر ويت
    Artık bizim gibi olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorsun ölümlü demek istiyorum. Open Subtitles الآن أنت تعرف كيف هو الشعور بأن نكون أن تكونَ فانٍ
    Artık bizim gibi olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorsun ölümlü demek istiyorum. Open Subtitles الآن أنت تعرف كيف هو الشعور بأن نكون أن تكونَ فانٍ
    Ama o ölümlünün hayatta kalacağı garanti değil. Open Subtitles لكن لا توجَد أي ضَمانات أنَّ فانٍ قَد يَـنجو.
    O da ölümlüydü, tıpkı karısı gibi! Open Subtitles لقد كان فانٍ وكانت هي نفس الشئ
    Ben, ölümlüsün ve ölebilirsin. Open Subtitles (بين), أنت فانٍ , و يمكنك أن تموت حقاً
    Bir ölümlüyüm,senin gibi. Open Subtitles أنا فانٍ‏ مثلك تماماً
    Böylece tüm vampirleri öldürmek için bir ömürlük vaktin olacaktı, sonra gidecektin. Open Subtitles وبهذا تعيش على نحوٍ فانٍ تقتل خلاله جلّ مصّاصين الدماء ثم تقضي نحبكَ.
    İhtiyatın onu kötülükten koruyacağı inancında ama öyle bir zaman gelecek ki tamamen ölümlü olduğunu anladığında onu korumak bize düşecek ama onu bu çadırdan koruyamam. Open Subtitles يعتقد أن العناية الإلهية ستحميه من الأذى و لكن سيأتي الوقت الذي يعلم فيه أنه فانٍ للغاية و أنه علينا نحن حمايته
    Ne kadar ölümlü olsam da Şeytan buna sırtını dayayabilir. Open Subtitles بغض النظر عن درجة تحولي إلى فانٍ ، الشيطان يعتمد على ذلك الأمر
    O zaman onun sahtekar, bencil ve ölümlü bir adamdan başka bir şey olmadığını anlayacaksınız. Open Subtitles وسوفترونجميعاً... أنه ليس بشئ سوى مخادع أناني و رجل فانٍ جداً
    Bu ölümcül bir yara ve şu an oldukça ölümlü hissediyorum. Open Subtitles إنه جرح مميت، وأشعر الآن أنني فانٍ.
    ölümlü biri ile hayat kurabileceğim fikri... Open Subtitles فكرة أن رجل فانٍ و أنا ... نقوم بعمل حياة معاً
    Fakat bebeğin babası ölümlü bir adam değildir. Open Subtitles ولكن والد الطفل ليس رجل فانٍ.
    Bu Ölümbüyücüsü ancak ölümlü bir adamdır. Open Subtitles هذا "النيكرومانسر" مجرّد بشريّ فانٍ
    Hiçbir ölümlü burayı geçemedi. Open Subtitles لم يسبق أن تخطى فانٍ أبداً
    Babam ölümlü olduğu için, kanım saf değil. Open Subtitles بينما والدي فانٍ دمي ممزوجة
    Leviathan öldürülemez ama düşmüş bir meleğin kanı ile yıkanan dindar bir ölümlünün kemiğine ihtiyaç vardır. Open Subtitles لا يمكن قتل اللفاياثان إلا بواسطة عظمة من فانٍ متدين... غُسلت في دماء ثلاثة من المنشقين
    Leviathanlar öldürülemezler ama üç düşmüşün kanı ile dindar bir ölümlünün kemiği gerekmektedir. Open Subtitles لا يمكن قتل اللفاياثان... إلا بواسطة عظمة فانٍ ورع وتم غسلها بدماء ثلاثة من المنشقين
    O da ölümlüydü, tıpkı karısı gibi! Open Subtitles لقد كان فانٍ وكانت هي نفس الشئ
    Sen ölümlüsün ben ise ölümsüz. Open Subtitles أنت فانٍ و أنا خالد!
    Ama ben ölümlüyüm. Düşebilirim. Open Subtitles ولكني فانٍ وعرضة للسقوط
    Böylece tüm vampirleri öldürmek için bir ömürlük vaktin olacaktı, sonra gidecektin. Open Subtitles وبهذا تعيش على نحوٍ فانٍ تقتل خلاله جلّ مصّاصين الدماء ثم تقضي نحبكَ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus