Ben de hala Fairfax bölgesindeki trafik kamera görüntülerini tarıyorum. | Open Subtitles | و أنا مازلت أبحث فى كاميرات المرور فى مقاطعه فايرفاكس |
Virginia'ya. Fairfax'da küçük bir şirketi var. Şu anda da orada. | Open Subtitles | فيرجينيا ويملك عملا خاصا في فايرفاكس انه هناك الآن هل تريد العنوان |
Ve teyzesi zor günler geçirdiğinden, küçük Jane Fairfax'in hayatı asla eskisi gibi olmadı. | Open Subtitles | وحياة الصغرة جاين فايرفاكس لم تعد كما كانت عندما تأزمت أحوال خالتها |
Fairfax'e güvenle ulaştıktan sonra, ailesi ve dostları kayıp olduğunu bildirmiş. | Open Subtitles | ،"بعد وصوله بسلام إلى مدينة "فايرفاكس عائلته وأصدقائه أبلغوا عن أختفائه |
Fairfax ve Stafford'a gönderiliyor. | Open Subtitles | نحوله الى فايرفاكس و ستانفرد هل نسب احدهم الفضل لنفسه ؟ |
Fairfax ilçesinde kızlara tecavüz edip boğan bir katil varmış. | Open Subtitles | قاتل بدمٍ بارد اغتصب وخنق فتاة مسكينة -في مقاطعة فايرفاكس. |
Fairfax yakınındaki Bingham havaalanı otoparkından çalınmış. | Open Subtitles | أخذت من موقف سيارات مطار "بنغام" خارج "مدينة "فايرفاكس |
Santa Monica ve Fairfax'i bilir misiniz? | Open Subtitles | "أتعرف مدينتا "سانتا مونيكا و "فايرفاكس"؟ |
Fairfax'de bir iş görüşmesine gitmesi gerektiğini söylemişti. | Open Subtitles | قال أنه لديه مقابله عمل فى فايرفاكس |
İşi bitti. Fairfax ölü, ama henüz bunu bilmiyor. | Open Subtitles | (فايرفاكس) يعتبر ميت إنها مسألة وقت فحسب |
Brewster senin için ne kadar değerli, Fairfax? | Open Subtitles | كم يساوي (بروستر) بالنسبة لك يا (فايرفاكس)؟ |
Fairfax, sanırım tabancasını ateşlemeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | (فايرفاكس)، أعتقد إنه مستعد لإطلاق النار |
O zaman neden Fairfax'de iyi pizza yiyemiyoruz? | Open Subtitles | في تلك الحالة، لمَ إذن لا نستطيع الحصول على بيتزا لذيذة في (فايرفاكس)؟ |
Burada, Güney Fairfax Lisesi'nde Amerikan Tarihi dersi.... ...verdiğin yazıyor. 2008'de yılın öğretmeni seçilmişsin. | Open Subtitles | مكتوب هنا أنك درست التاريخ الأمريكي في ثانوية (فايرفاكس) الجنوبيه مدرس العام في 2008 |
Bay Rochester'la uzaktan akrabayız, annesinin soyadı Fairfax'tı ama bunu hiç suistimal etmedim. | Open Subtitles | هناك صلة قرابة بعيدة بيني وبين السيد (روتشستر). أمه كانت من آل (فايرفاكس)، لكنني لم أحاول أستغل هذا أبدًا. |
Thornfield Malikânesi'nde yaşıyorum şu an, burada Bay Edward Fairfax Rochester'ın vasisinin mürebbiyesiyim. | Open Subtitles | حاليًا، أعيش في منزل (ثورنفيلد)، حيث أعمل مربيةً لوصيّة السيد (فايرفاكس روتشستر). |
Artık yavru köpeklerini vermeyen Fairfax'teki şu pet shop. | Open Subtitles | وذلك متجر الكلاب في (فايرفاكس) والذي لن يسمح لى بأقتناء الجراء بعد الآن |
Fairfax'i bekleyeceğim. O bana ödeme yapacak. | Open Subtitles | سأنتظر (فايرفاكس)، هو من سيدفع لي |
Bana Bay Fairfax'i bulun, tamam mı? | Open Subtitles | صلني بالسيد (فايرفاكس)، حسناً؟ |
- Fairfax 'de su farkli mi? | Open Subtitles | هل ثمّة مياه مختلفة في (فايرفاكس)؟ |