Toplamda elin parmaklarını geçmeyecek kadar siyah kız yarışmalara katıldı. | Open Subtitles | فقط فتاة سوداء لمْ تكمِل السباق أبداً |
Orada küçük bir siyah kız kurtardık. | Open Subtitles | لقد أنقذنا فتاة سوداء شابة |
Eğer bir müşteri zenci kız isterse, o zaman " Kara Solaryum." | Open Subtitles | -أذن دخل رجل وأراد فتاة سوداء نعم تلك ستكون سمرة سوداء |
Onda zenci kız poposu var. | Open Subtitles | لديها مؤخرة فتاة سوداء |
Aynı yıl, siyahi bir kızla seks yapma hayalini gerçekleştirdi. | Open Subtitles | في العام ذاته، حقق حلمه بممارسة الجنس مع فتاة سوداء. |
Danny, küçük bir siyahi kızla küçük bir beyaz kız, ...birlikte at besliyorlarmış. | Open Subtitles | داني ، فتاة سوداء صغيرة و فتاة بيضاء صغيرة كانتا تداعبان الحصان معاً |
Ben de her siyah kadının yapacağı şeyi yaptım. | Open Subtitles | كان الرجل غريباً تماماً, لذا فعلت ما تفعله أية فتاة سوداء أخرى |
Sadece, telaffuzu düzgün bir siyah kız. | Open Subtitles | فقط فتاة سوداء التي تترك |
O yüzden sana küçük bir siyah kız. | Open Subtitles | لذا هذه دميه فتاة سوداء |
- Ya da bir siyah kız daha. | Open Subtitles | أو فتاة سوداء أخرى. |
Sonra siyahi bir kızla çıktım ve babası deli gibi gülüyordu. | Open Subtitles | اوه, اه, بعدها واعدت فتاة سوداء, ووالدها كان يضحك بجنون, يارجل. |
Daha önce zenci bir kızla birlikte olmadın mı? | Open Subtitles | إذاً, ماذا, لم تكن مع فتاة سوداء من قبل؟ |
Oradaki çoğu çocuk daha önce siyahi bir çocuk görmemişti. | Open Subtitles | العديد من الاطفال هناك لم يرو فتاة سوداء من قبل |
Yani şov temel olarak bu ve yardımcımda zihin okuyabilen seksi bir siyahi hatun. | Open Subtitles | لذا, هذا أساس البرنامج. وترافقني في تحركاتي فتاة سوداء مثيرة, تستطيع قراءة العقول. |
Çünkü hiçbir siyah erkek benim gibi güzel bir siyah kadının ışığını hapiste saklamasını istemez. | Open Subtitles | لانه ليس هنالك رجل أسود سيدع فتاة سوداء رائعة مثلى تخفى جمالها فى السجن |