"فتحوا" - Traduction Arabe en Turc

• açtılar
• açmışlar
• açtı
• açtıklarında
• açarlarsa
• açıp
• açıldı
• açtıklarını
• açmış
• açılmış
• açtıkları

Bu harika, çünkü onlar Green Bay'da büyük bir felsefe fabrikası açtılar.
هذا جيد لانهم لتو قد فتحوا مصنع كبير للفلسفه في جرين باي

Kapıyı açtılar ve biraz temiz hava almak için uçaktan dışarı çıktım, bir adamın pist boyunca koştuğunu gördüm.
استيقظت, فتحوا الباب, نزلت لأستنشق شيئا من الهواء المنعش, ونظرت لأجد رجلا يجري على الطريق

Kaçarken ateş açmışlar.
فقد فتحوا النيران لدى خروجهم من مسرح الجريمة

Netflix bunu yaptığında, işlerini dönüştürmek için tamamen yeni bir yolun kilidini açtı.
عندما فعلت شركة نتفليكس هذا، فتحوا طريقًا جديدًا لتغيير نشاطهم التجاري.

Voronezh'de bize ateş açtıklarında kaçtım.
لقد فررت حين فتحوا علينا النيران في فيرونيج

Ya bize ateş açarlarsa?
حسنا ، تبا لذلك ماذا لو فتحوا النار علينا ؟

Ve milyonlarca kadın doktor ve hemşire için sanatçı ve yazarlar için onları takip eden herkes için birçok yeni kapı açtılar.
ولقد فتحوا الكثير من الأبواب لملايين الطبيبات والممرضات والفنانات والمؤلفات، اللاتي تبعوا خطاهم.

Önümüzdeki koca bir kilidi açtılar.
لقد فتحوا الجبهة بأكملها و جعلونا نستطيع التقدم من جديد

Kapıyı açtılar ki bunu yapan mahkûmlardı dışarı mavi bir duman çıktı.
فتحوا باب العنبر، قام بذلك فرقة العاملون بالسجن وهم من السجناء ايضاً وقتها خرج ضباب أزرق من الداخل

açtılar, ben de kalp masajı yaptım.
لذا فقد فتحوا له وكان على أن أقوم بتدليك قلبه

Garez, pırıltı, mavi proje kitabı, muhteşem 12 gibi isimlerle resmi soruşturmalar açtılar.
لقد فتحوا تحقيقاً رسمياً مع أسماء ك"جرادج", "توينكل", مشروع الكتاب الأزرق, السحري 12.

Sınırda sadece 1 kutuyu... açtılar, giysi dolu olanı.
لقد حالفنا الحظ، فقد فتحوا في هامبورج صندوقا واحدا فقط وكان مليئا بالملابس

Nasıl olmuşsa kapıyı içeriden açmışlar.Anlayamadık
بطريقة ما فتحوا الباب من الداخل لانستطيع معرفة ذلك

Biz karşılık veremeden, ateş açmışlar şurada, şurada, şurada ve şurada.
وقبل أن نرد، فتحوا النيران هناك، هناك، هناك وهناك

Kuzey Fransa'da, Kızıl Haç'ın himayesinde bir bölüm açmışlar.
ولقد فتحوا فرعاً لهم في شمال فرنسا بدعم من الصليب الأحمر

Saygın bir öğretmen izinli bir polise ateş açtı.
مدرس يحظى باحترام فتحوا النار على ضابط شرطة خارج الخدمة.

Bütün çocuklarımızı aldıklarında Mekanikler ateş açtı.
حالما حصلوا على كل الأطفال فتحوا الآليات علينا

Kapıyı açtıklarında, ölmemiş olanlar da ölmekteydiler.
عندما فتحوا ذلك الباب، أولئك ذلك ما كانت ميتة كانت تموت.

Kızlar am lokantalarını sabit bir yere açarlarsa kimsenin gelmeyeceğinden korkuyorlar.
هؤلاء الفتيات يخفن ما إذا فتحوا أعضائهن التناسلية

Kocaman ağızlarını açıp sadece konuştular, konuştular ve konuştular!
لذا فتحوا أفواههم الكبيرة و جاء الكلام، كلام، كلام.

Kadının üç deliği de açıldı, adamın şişmiş pangolini tarafından keşfedilmeye hazırdı.
ثقوبها الثلاث فتحوا مستعدين ليتم إكتشافهم من قبل آكل نمله المتورم؟

Charlie, ambarın kapağını nasıl açtıklarını biliyor musun?
تشارلي! هل تعلم كيف فتحوا باب الحجرة الأرضية؟

Ruslar güpegündüz onlara ateş açmış.
الروس فتحوا عليهم النيران، في ضوء النهار

Birleşme yerinden açılmış. Üstüpü ve ziftle tıkayalım.
لقد فتحوا ثغرة فى السفينة نحتاج بعض الخشب لمعالجة الثغرة

Burada açtıkları gediklerden giren Küba ile Nikaragua orduları ilerleyerek "Büyük Ovalar" bölgesinde toplandılar.
لقد فتحوا مدخل هنا، والكل الجيوش الكوبية والجيوش نيكاراغوا اتت مشياً مباشرة،