"فتخيل" - Traduction Arabe en Turc

    • hayal edin
        
    • düşünün
        
    • hayal et
        
    O yüzden, stüdyoda gerçekten çalıştığını gördüğümüz zamanki heyacanımızı hayal edin ve işte burada. TED فتخيل تحمسنا عندما رأيناها تعمل بالفعل بالاستديو، و ها هي هنا.
    Gündüz gözden kayboluyorsa ... gece onunla yalnız kadığınızı hayal edin. Open Subtitles لو أنه قادر على التصرف هكذا في وضح النهار فتخيل نفسكم وحدك معه في الليل
    Çılgın bir sistemdi. "Sosyalizmden, tırnak içinde söylüyorum, kapitalizme iki dakika içinde gittiğinizi hayal edin." Open Subtitles وكان هذا حقًا أمرًا مجنونًا فتخيل أنك تنتقل من الاشتراكية للرأسمالية في دقيقتين فقط
    Güneş'imizin yaklaşık 1,5 katı büyüklükte bir yıldızı alıp bütün o kütleyi yaklaşık olarak Manhattan kadar küçücük bir alana sıkıştırdığınızı düşünün. Open Subtitles فتخيل معى أنك أخذت نجم حجمه يساوى مرة و نصف حجم الشمس و تضغطه إلى هذه المساحة القليلة بحجم مدينة منهاتن
    Kendilerini böyle bir acı çektiriyorlarsa Saksonlara neler yapabileceklerini düşünün. Open Subtitles إذا كان بإمكانهم إلحاق مثل هذا الألم بأنفسهم فتخيل ما قد يقومون به للساكسونين
    Kahrolası yanlış kahveyi ona götürdüğüm için bana olan bu sana ne yapacağını hayal et artık. Open Subtitles هذا هو ما حصلت عليه من اجل عدد خاطئ في اكواب القهوة فتخيل ماذا سيفعله بك
    Hani size sahnede heyecanlanırsanız izleyicileri çıplak hayal edin derler ya? TED هل سمعتم بالمقولة: "إذا توترت وأنت على المسرح فتخيل الحاضرين وكأنهم عراة"؟
    Şimdi hayal edin: Dünyanın ilk besin değerlendirme sistemini yaratıp, yiyecekleri antiangiogenez özelliklerine göre, kanser engelleme özelliklerine göre puanlandırsak. TED فتخيل لو في إمكاننا صنع أول نظام تصنيف عالمي حيث يمكن أن نرتب الأطعمة حسب خواصها المضادة لتولد الأوعية الوقائية ضد السرطان.
    Şimdi o feci günü hayal edin, Küstah amiri onu şu ''her şeyi değiştirelim'' toplantısına çağırdı ve ona her bir hastasına kendini tanımlamasını istemesini söyledi. TED فتخيل ذلك اليوم الصعب، عندما دعتها مشرفتها الوقحة لاجتماع "تغيير كل شيء" وأخبرتها أن عليها أن تسأل كل واحد من زبائنها للتعرف عليه.
    Size neler yapacağını hayal edin. Open Subtitles فتخيل ماذا سيفعله بك
    hayal edin. Open Subtitles فتخيل مثلاً...
    Pankreasın bile ne olduğunu bilmeyen 15 yaşında bir çocuk pankreas kanserini tanımlayacak yeni bir yol geliştirebiliyorsa, siz kendinizin neler yapabileceğini düşünün. TED فإذا كان ولد بعمر 15 عاماً والذي لم يكن يعلم حتى ما هو البنكرياس استطاع أن يجد طريقة جديدة لاكتشاف سرطان البنكرياس، فتخيل فقط ما بإمكانك عمله.
    Görüntüleri, doğrudan beynin neokorteksine aktardığınızı düşünün. Open Subtitles فتخيل اذا أدخلت صوراً لداخل عقلك
    Vay be, eğer dışarıdaki hatun böyleyse bir de içeridekileri düşünün! Open Subtitles يا إلهي! إن كانت هذه من في الخارج, فتخيل الفتيات اللواتي في الداخل!
    Şimdi üçüncü bir mahkum olduğunu düşünün. TED أما الأن, فتخيل سجين ثالث!
    Şimdi cesur olmalısın çünkü Ruslar eğer şu an sinirliyse Ajan Ressler'in konvoyunuza saldırması sonucu bir musibet daha olduğunu öğrendiklerinde ne kadar hiddetli olacaklarını bir hayal et. Open Subtitles الآن ، عليك أن تشعر بالراحة لإنه إذا كان الروسيون غاضبون الآن فتخيل كيف سيكون غضبهم عندما يعلموا
    Eğer geleceğe dair bir şey görmek istiyorsan insan suratında sonsuza kadar basılı duran bir postal hayal et. Open Subtitles ...... إذا كنت تريد رؤية المستقبل, فتخيل طبعة حذاء على وجه بشري للأبد
    Yüzlercesini hayal et. Open Subtitles الناس تضرب الأرضية , فتخيل المئات منها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus