Siz de eve gider, kafa dağıtmak için neler yapabileceğize bakarsınız. Cuma Babam ot içiyor. | Open Subtitles | فتذهب للمنزل وتفعل ما تستطيعه لمواكبة الانتقالات أبي يدخن الحشيش |
Yediğiniz yağ doğruca vücudunuzdaki yağa gider. | Open Subtitles | الآن، تناول دهون فتذهب مباشرة إلى دهونك. |
Güzel kadınlar alışverişe gider. | Open Subtitles | أما المرأة الجميلة فتذهب للتسوق |
İşte sana tavsiyem, şu köşeye git, ve bunu çekerek açabilirsin, ve eğer patlamazsa, gidip hesabı kapatabilirsin. | Open Subtitles | هذا ما انصح به ان تاتي من الزاوية بعدها تسحب وتفتح وان لم تنفجر فتذهب وتتفقد الامر |
Ben buraya gidiyorum, sen şuraya git diyorsun. | Open Subtitles | تخبرنى اننا ذاهبون فى طريق فتذهب فى اخر و فى النهاية عندما اسئلك عن هذا |
- Bay Matisse sizi seviyor. O zaman yarın git getir. - Bahsi iki katına çıkaralım. | Open Subtitles | فتذهب لتحظر الهدية غداّ لقد وزعت الورق |
Polis Huckabees'e gider. | Open Subtitles | - فتذهب الشرطة ل(هكابيز) |
Bu durumu beğenmiyor musun? O zaman siktir git, ama bu iş böyle. | Open Subtitles | لا يعجبك الامر , فتذهب الى الجحيم هكذا يتم الامر . |
O halde kendin git. | Open Subtitles | ،"إذن، فتذهب إلى "تالسـا لمـاذا يجب عليّ؟ |
Hiçbir şey olmamış gibi işine git çünkü... | Open Subtitles | فتذهب إلى عملك كأن شيئاً لم يكن، لأنه، دايفيد... |