Dünyanın üzerinde oturan aygır'ın demir koltuklara ihtiyacı yoktur. | Open Subtitles | فحل الخيل الذي يعتلي العالم لا يحتاج لكرسي حديدي |
Kehanete göre, aygır dünyanın sonuna dek ilerleyecek. | Open Subtitles | وفقاً للنبوءة، فحل الخيل سيمضي لنهاية العالم |
Ve oğluma, dünyanın üzerine oturacak aygır'a da bir hediye sözü veriyorum. | Open Subtitles | ولابني، فحل الخيل الذي سيعتلي العالم، أتعهد بهبة أيضاً |
Annem cazibemin vahşi bir aygır gibi olduğunu söylemekte haklıymış. | Open Subtitles | أمي كانت محقة عندما قالت أن جمالي مثل فحل خير كبير |
Arkadaşlarının dediğine göre bir aydan uzun süredir genç bir aygırla birlikteymiş. | Open Subtitles | تبعا لاصدقائها كانت في علاقة رومانسية مع فحل شاب لاكثر من شهر |
Bilmiyorum siz böyle şeylere ne diyorsunuz 1,5 kiloluk bir damızlık | Open Subtitles | لا اعلم كيف تطلقون اسم فحل على شيئ ذو ثلاث بوندات |
İkinizden biri "Vahşi aygır Zevk Arttırıcıyı" biliyor mu? | Open Subtitles | هل يعرف أحد منكما مُحسّن رومانسيّة فحل الخيل البري ؟ |
Gerçek kovboy değil ama, ama aygır gibiyim. | Open Subtitles | لست راعي بقر حقيقياً لكنني فحل رهيب |
Güzel atı vardı, gerçi. Beyaz aygır. | Open Subtitles | رغم ذلك كان له حصان جميل، فحل أبيض |
Merhaba aygır. Yumurta döllemeye hazır mısın? | Open Subtitles | يا فحل أأنت مستعد لإخصاب البويضة؟ |
Lütfen; bana James de. Ya da aygır. | Open Subtitles | أرجوك , ناديني بـــ جيمس أو فحل |
Sizin bir aygır aradığınızı bilmiyordum. Ben de aygırım. | Open Subtitles | لم أعلم أنكم تبحثون عن فحل، أنا فحل |
Tutkuluydu, hayvanlar gibiydi... Tıpkı bir aygır gibi. | Open Subtitles | كان شهوانياً ، مستثاراً، فحل بالكامل |
Kızımız tilki gibi bir kızıl, oğlumuz ise tam bir aygır. | Open Subtitles | إنّها مُثيرة صهباء، وهو شابٌ فحل. |
Tipini zaten söylemiştin. Güzel atı vardı, gerçi. Beyaz aygır. | Open Subtitles | رغم ذلك كان له حصان جميل، فحل أبيض |
Senin gibi bir aygır üste para versin ha... | Open Subtitles | هذا غباء أن يدفع فحل مثلك |
Pahalı bir aygır, ben de menejeriyim. | Open Subtitles | فحل باهظ الثمن وأنا مديره |
Hiç sanmıyorum. Asıl aygır benim. | Open Subtitles | لا أعتقد هذا، أنا فحل |
Çeyrek tonluk bir aygır sonunda şanslarını yok ediyor. | Open Subtitles | فحل بوزن ربع الطن يفوز بفرصته |
Bence işi bilen bir aygırla birlikte olmak istiyor. | Open Subtitles | أعتقد انها تريد أن تبقى مع رئيس فحل |
Karım internetten 1,5 kiloluk ...damızlık... bir Chihuahua buldu. | Open Subtitles | بحثت زوجتي بالنترنت ووجدت فحل شواوا ذو ثلاث بوندات. |