"فراش موته" - Traduction Arabe en Turc

    • ölüm döşeğinde
        
    • ölüm döşeğindeyken
        
    ölüm döşeğinde babam yukarıdan beni izleyeceğini söylemişti. Open Subtitles أبى قال لى وهو على فراش موته أنه سيراقبني من فوق السماء
    Ve neden ölüm döşeğinde, kutsal görevinin henüz bitmediğine inanıyordu. Open Subtitles . . و حتى على فراش موته إعتقد أن مهمته المقدسة لم تتحق بعد
    Belki de neden babasına ölüm döşeğinde dadandığını da biliyordur. Open Subtitles ربمّا تعرف لماذا يطارد والدها من على فراش موته
    En son anlarında ölüm döşeğindeyken bile hiç unutmayacağı şeyler vardı. Open Subtitles بالنهاية، حتى على فراش موته. كانت هنالك أشياءً لمّ ينساها قطّ.
    Bu tarihe, Kral ölüm döşeğindeyken falcıyla birlikte karar verdi. Open Subtitles لقد قرر الملك هذا الموعد طبقاً للتنجيم على فراش موته
    Fraunhofer ölüm döşeğindeyken hükümet, onun optik camların yüksek teknolojisine ilişkin değerli bilgilerini en ufak ayrıntısına kadar muhafaza etmek istiyordu. Open Subtitles على فراش موته ناضلت الحكومة لحفظ كل شاردة من معرفته الثمينة عن التقنية العالية في مجال البصريات
    Yaklaşık 25 yıl önce, ölüm döşeğinde yatan Wilton Knight adında bir adam vardı. Open Subtitles منذ خمسة و عشرين عاما كان هناك رجل يدعى والتون نايت على فراش موته
    ölüm döşeğinde sana ve Yvette'e onların varlığından bahsetti. Open Subtitles وقد أخبرك وأخبر إيفيت بوجودهم على فراش موته
    ölüm döşeğinde, nihayet karısının kulağına bir şarkı fısıldı. Open Subtitles .. و في فراش موته ، لقد غنى لزوجته في إذنها
    Adam ölüm döşeğinde, bu yüzden maalesef onun oyunu sayamayız. Open Subtitles الرجل على فراش موته, لذا نحن بالتأكيد لن نعول على موته
    Bunu ölüm döşeğinde olmayan birine itiraf etmen gerekiyordu. Open Subtitles عليك أن تعترف بهذا إلى شخصٍ ليس في فراش موته.
    ölüm döşeğinde bana... senelerce CIA için çalıştığını söyledi. Open Subtitles ...لكنه على فراش موته أخبرني بأنه طوال هذه السنوات...
    ölüm döşeğinde söylediklerini kelimesi kelimesine alıntı yapıyorum. Open Subtitles وعلى فراش موته... وأقتبس كلامه حرفيًّا، لا تضحك، اسمع...
    Bu yüzden ölüm döşeğinde şöyle demiş: "Buranın yenilenmesini ya da tamir edilmesini istemiyorum." Open Subtitles لذا، في فراش موته قد قال " لا أريد أن يتّم تحديث هذا المكان أو إصلاحه "
    Öteki dünyaya göçmeden önce, ölüm döşeğinde ona söz vermemi istedi. Open Subtitles ‫قبل وفاته، جعلني أقسم على فراش موته
    Ona, o ölüm döşeğindeyken, Shankar'ın Avanti'yle evleneceği sözünü verdi. Open Subtitles وعده على فراش موته بأن شنكار سيتزوج من أفانتى
    ölüm döşeğindeyken oğluna "Yalnız geldim ve bir yabancı gibi gidiyorum Ne kim olduğumu ne de ne yaptığımı bilmiyorum" demiştir. Open Subtitles على فراش موته ، قال لابنه "لقد أتيت وحيداً ، وسأرحل غريباً" "لا أعلم من أنا ، أو ماذا كنت أفعل"
    Tabii belki yarın da müzeye falan gitmeliyiz. Biliyorsun, ölüm döşeğindeyken babana senin çok yönlü bir eğitim alacağına dair söz vermiştim. Open Subtitles إلا إذا أردت الذهاب للمتحف و جعله يوم مخصص للمتحف فقد وعدت والدك على فراش موته أن أعطيك تعليماً متوازناً...
    ölüm döşeğindeyken senin varlığını Louis'ye ve annene anlattı. Open Subtitles و على فراش موته اخبر "لويس" و امك
    Florida'da bir dostum var, Duane Weber... 1995'te ölüm döşeğindeyken Cooper olduğu kabul edildi. Open Subtitles هناك رجل في (فلوريدا)، (دوين ويبر)، اعترف بأنّه (كوبر) على فراش موته في عام 1995.
    ölüm döşeğindeyken bana yalvarmıştı. Open Subtitles توسل إليّ وهو على فراش موته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus