"فرصةٍ" - Traduction Arabe en Turc

    • şansı
        
    • fırsat
        
    • şansımız
        
    • şansım
        
    • şansları
        
    Arkadaşım ve benim sepetli arabanı alma şansı ne acaba? Open Subtitles هل من فرصةٍ لي و لصديقي لاستعارة سلّتكَ ذاتِ العجلات؟
    Başkan Hanım, bu şansı bir daha yakalayamayabiliriz. Open Subtitles سيدتي الرئيسة قد لا نحصل على فرصةٍ مثل هذه مجددًا
    Takım arkadaşlarıyla birlikte kadeh kaldırmaları için bir fırsat. Open Subtitles ممّا يعني وجود فرصةٍ لرفع الجعّات مُحاطين بإخوانهم.
    - Bundan iyi fırsat bulamayız. Open Subtitles لن نحصل على فرصةٍ أفضل من هذه قط
    Mademki başka bir şansımız var, yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Open Subtitles حتى لو حصلنا على فرصةٍ أخرى .لا يوجد شيءٌ يُمكننا القيام به
    Hayatta kalmadaki en iyi şansımız o ve o da babamın tuzağına düşecek. Open Subtitles هو أفضل فرصةٍ لنا للنجاة و هو ذاهبٌ مباشرةً إلى مصيدة أبي
    Ben de emin değilim, ama onu idam edeceksiniz, ölecek ve gömülecek, ve bir şansım daha olmayacak. Open Subtitles ولا أنا كذلك. لكنكم ستقتلونه. وسيموت ويُدفن، ولن أحصل على فرصةٍ أخرى.
    Bu savaşı bitirmek için en iyi şansları. Open Subtitles إنَّها أفضلُ فرصةٍ لديهم حتى يتمكنوا من إنهاءَ هذه الحرب
    Çoğumuz ilk aşkıyla ikinci bir şansı hiç yakalayamaz. Open Subtitles . فمعظمنا لايحصل على فرصةٍ أخرى مع حبّه الأول
    Çünkü birçok insanın, sizin gibi insanların pek de şansı olmuyor. Open Subtitles , لأن هناك العديد من الأشخاص , كما تعلم , كأمثالكم لم يستطيعوا مطلقاً الحصول . علي فرصةٍ لهم
    Yeni bir düzen kurmak için artık bir şansı var. Open Subtitles المدينة بحاجة إلى فرصةٍ الآن لبناء نظامٍ جديد
    Sana etkili bir siyaset şansı öneriyorum Henrietta. Open Subtitles أنا أعرضُ عليكـِ فرصةٍ فريدةً من شأنَّها التأثيرُ في السياسة يا هـنـريـتـا
    Eğer Markham ve yardımcıları marihuana Noel ağacı topraklarında fırsat yakalamak istiyorsa... Open Subtitles إن أراد هو وشركاؤه إستغلال فرصةٍ ما
    Ve bir daha elimize fırsat geçmeyebilir. Open Subtitles ولم نحصل على فرصةٍ أخرى
    Saldırı geldiğinde buradan gitmeliyiz. Kaç şansımız olacak sadece? Open Subtitles علينا أن نتحرّر فور بدء الهجوم، كم من فرصةٍ تظن أننا سنحظى بها؟
    Bu onun kristalini bulmak için en iyi şansımız. Open Subtitles إنها أفضل فرصةٍ لدينا لنجدَ بلورتها
    Hayatta kalma şansım olsun istiyorsam, bunlardan kurtulmalıyım... Open Subtitles "إن كنت أريد أيّ فرصةٍ للنجاة فعليّ التخلّص من كلّ شيء"
    Topu çok istemişti, ...ve bir şansım vardı, öylecene sorsaydım benimle gelmeyeceğini biliyordum. Open Subtitles ،لقد أرادتِ الكرة ...و أنا علمتُ بأنّ ليست هناك أي فرصةٍ لتخرجي معي لو سألتكِ مباشرة
    Çünkü birincisi aynı çeşitlilikde yan etkilerinin olma ihtimali pek yok, ve ikincisi bir takım durumlarda sadece semptomları tedavi etmektense, altında yatan problemi yakalama şansları daha fazlaymış gibi gözüküyor. Open Subtitles أولاً ﻷنّها من غير المرجّح أن تنطوي على نفس مُستوى اﻵثار الجانبيّة و ثانياً، ﻷنّه في عديدٍ من الحالات يبدو أنّها تحوز على فرصةٍ أفضل في مُعالجة المشكلة الضمنيّة
    Orada en azından güvende olma şansları olur. Open Subtitles -حيث سيكون لديهم فرصةٍ ليكونوا بأمان

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus