Arkadaşım ve benim sepetli arabanı alma şansı ne acaba? | Open Subtitles | هل من فرصةٍ لي و لصديقي لاستعارة سلّتكَ ذاتِ العجلات؟ |
Başkan Hanım, bu şansı bir daha yakalayamayabiliriz. | Open Subtitles | سيدتي الرئيسة قد لا نحصل على فرصةٍ مثل هذه مجددًا |
Takım arkadaşlarıyla birlikte kadeh kaldırmaları için bir fırsat. | Open Subtitles | ممّا يعني وجود فرصةٍ لرفع الجعّات مُحاطين بإخوانهم. |
- Bundan iyi fırsat bulamayız. | Open Subtitles | لن نحصل على فرصةٍ أفضل من هذه قط |
Mademki başka bir şansımız var, yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | حتى لو حصلنا على فرصةٍ أخرى .لا يوجد شيءٌ يُمكننا القيام به |
Hayatta kalmadaki en iyi şansımız o ve o da babamın tuzağına düşecek. | Open Subtitles | هو أفضل فرصةٍ لنا للنجاة و هو ذاهبٌ مباشرةً إلى مصيدة أبي |
Ben de emin değilim, ama onu idam edeceksiniz, ölecek ve gömülecek, ve bir şansım daha olmayacak. | Open Subtitles | ولا أنا كذلك. لكنكم ستقتلونه. وسيموت ويُدفن، ولن أحصل على فرصةٍ أخرى. |
Bu savaşı bitirmek için en iyi şansları. | Open Subtitles | إنَّها أفضلُ فرصةٍ لديهم حتى يتمكنوا من إنهاءَ هذه الحرب |
Çoğumuz ilk aşkıyla ikinci bir şansı hiç yakalayamaz. | Open Subtitles | . فمعظمنا لايحصل على فرصةٍ أخرى مع حبّه الأول |
Çünkü birçok insanın, sizin gibi insanların pek de şansı olmuyor. | Open Subtitles | , لأن هناك العديد من الأشخاص , كما تعلم , كأمثالكم لم يستطيعوا مطلقاً الحصول . علي فرصةٍ لهم |
Yeni bir düzen kurmak için artık bir şansı var. | Open Subtitles | المدينة بحاجة إلى فرصةٍ الآن لبناء نظامٍ جديد |
Sana etkili bir siyaset şansı öneriyorum Henrietta. | Open Subtitles | أنا أعرضُ عليكـِ فرصةٍ فريدةً من شأنَّها التأثيرُ في السياسة يا هـنـريـتـا |
Eğer Markham ve yardımcıları marihuana Noel ağacı topraklarında fırsat yakalamak istiyorsa... | Open Subtitles | إن أراد هو وشركاؤه إستغلال فرصةٍ ما |
Ve bir daha elimize fırsat geçmeyebilir. | Open Subtitles | ولم نحصل على فرصةٍ أخرى |
Saldırı geldiğinde buradan gitmeliyiz. Kaç şansımız olacak sadece? | Open Subtitles | علينا أن نتحرّر فور بدء الهجوم، كم من فرصةٍ تظن أننا سنحظى بها؟ |
Bu onun kristalini bulmak için en iyi şansımız. | Open Subtitles | إنها أفضل فرصةٍ لدينا لنجدَ بلورتها |
Hayatta kalma şansım olsun istiyorsam, bunlardan kurtulmalıyım... | Open Subtitles | "إن كنت أريد أيّ فرصةٍ للنجاة فعليّ التخلّص من كلّ شيء" |
Topu çok istemişti, ...ve bir şansım vardı, öylecene sorsaydım benimle gelmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | ،لقد أرادتِ الكرة ...و أنا علمتُ بأنّ ليست هناك أي فرصةٍ لتخرجي معي لو سألتكِ مباشرة |
Çünkü birincisi aynı çeşitlilikde yan etkilerinin olma ihtimali pek yok, ve ikincisi bir takım durumlarda sadece semptomları tedavi etmektense, altında yatan problemi yakalama şansları daha fazlaymış gibi gözüküyor. | Open Subtitles | أولاً ﻷنّها من غير المرجّح أن تنطوي على نفس مُستوى اﻵثار الجانبيّة و ثانياً، ﻷنّه في عديدٍ من الحالات يبدو أنّها تحوز على فرصةٍ أفضل في مُعالجة المشكلة الضمنيّة |
Orada en azından güvende olma şansları olur. | Open Subtitles | -حيث سيكون لديهم فرصةٍ ليكونوا بأمان |