"فرصهم" - Traduction Arabe en Turc

    • şanslarını
        
    • şansları
        
    • fırsatlarını
        
    Sadece bu aralar belirli bir ebeveynlik tarzı var, çocukları mahveden türden, onların kendileri olma şanslarını engelliyor. TED هناك فقط نمط تربية معين في هذه الأيام يفسد الأبناء نوعًا ما، ويعوق فرصهم في التطور ليصبحوا أنفسهم.
    Hayatta kalma şanslarını arttırmak için yetenek ve kuvvetlerini ekleriz. Open Subtitles العاملين المؤثرين المهارة والمقدرة لتزيد من فرصهم في النجاة.
    şanslarını yüksek tutmak için her bir takımın kendi giriş noktası olacaktır. Open Subtitles و يحدد لكل منها نقطة دخول ليزيد من فرصهم
    Çoğunluğu hayatları tehlikede olmayan siyasi tutuklulardan oluşuyordu ve her geçen gün hayatta kalma şansları artıyordu onların. Open Subtitles كان معظم القادة من المساجين السياسيين ولم تكن حياتهم مهددة وبمرور الايام، تزداد فرصهم في النجاة
    Yeni bir çevrede hayatta kalma şansları sayılarına bağlı. Open Subtitles فرصهم للبقاء فى بيئة جديدة تعتمد على عددهم
    Bill ve Martha yeni dünyadaki fırsatlarını öğrenmeleri için bir yetişkin kampına götürülecekler. Open Subtitles بيل ومارثا سيتم نقلهم الى مخيم البالغين لتعلم الكثير حول فرصهم في العالم الجديد
    Ancak bizonları ormanda pusuya düşürme şanslarını yitirdiler. Open Subtitles لكن فرصهم بنصب كمين لثيران البيسون داخل الغابة قد تلاشت
    Ancak bizonları ormanda pusuya düşürme şanslarını yitirdiler. Open Subtitles لكن فرصهم بنصب كمين لثيران البيسون داخل الغابة قد تلاشت
    Sanırım şanslarını gereğinden fazla tahmin etmişsin. Open Subtitles أعتقد انك تزِيد في تقدير فرصهم
    Artık bu bilim adamları şanslarını kullandılar. Open Subtitles والآن هؤلاء العلماء حصلوا على فرصهم
    Bence başarı şanslarını gözünde büyütüyorsun. Open Subtitles أنتِ تُهولى من فرصهم
    Bence başarı şanslarını gözünde büyütüyorsun. Open Subtitles أنتِ تُهولى من فرصهم
    - Dinle, şimdi buradan canlı çıkma şansları senden daha fazla. Open Subtitles فرصهم للخروج من هنا على قيد الحياة أكبر من فرصك
    Yemek bulma şansları şandan daha yüksek. Open Subtitles فرصهم أوفر بإيجاد الطعام عن المجد
    Ama sonunda kabul etmek gerekir ki, en azından şimdilik profesyonel bir takım tarafından transfer edilme şansları çok az veya hiç yok. Open Subtitles لكن في النهاية، علي أن أقرّ على الأقل في الوقت الراهن فرصهم في التوقيع مع فريق بدوري المحترفين تتراوح بين الضئيلة والمعدومة
    Bir şansları olsun diye. Open Subtitles سمح لهم بالحصول على فرصهم.
    Bugünlerde insanlar kendilerini fazla koruyorlar bu yüzden fırsatlarını ellerinden kaçırıyorlar ve geri geri giderek çürüyorlar. Open Subtitles يفقدون فرصهم ويموتون متراجعين ومتعفنين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus