"فريقها" - Traduction Arabe en Turc

• ekibi
• takımı
• ekibini
• takım
• ekibinin
• takımından
• takımını
• takımında

ekibi her işin herhangi bir sürprizden bağımsız olarak, doğru sırayla ve doğru zamanda gerçekleşmesini sağlamak için her göreve benzersiz bir öncelik verdi.
قام فريقها بتصنيف كل مهمة حسب أولويتها ليضمنوا أن كل مهمة يتم تنفيذها بالترتيب الصحيح ومن لحظتها، بغض النظر عن أيّة مفاجئات قد تحدث.

-Onun favori ekibi değil miyiz?
لسنا فريقها المفضل ضمن فرق بوابة النجوم ؟

Bacağını kırdıktan sonra tüm takımı tuhaf bir mide virüsü kaptı ve hepsi birden yarışma pistinin ortasına kustu, tamam mı?
حسنا، بعد أن كسروا القاعدة كامل فريقها حصل على نوع من فيروس المعدة السيء ثم تقيؤوا جميعا على أرضية المنافسة، حسنا؟

takımı ve birkaç ortağı Andrea ve Phil ile bir süre veriyi analiz ettikten sonra Cheryl bana tek bir görüntü gönderdi.
وبعدما حظيت بوقت كاف كي تحلل البيانات مع فريقها وشريكيها، آندريا وفيل، أرسلت تشرل لي صورة واحدة.

Küçük bir kuş söyledi de, bu yıldıza kendi ekibini veriyormuşsun?
مرحبا. تعلمين، عصفور صغير أخبرني أنكِ أعطيتي هذه هنا فريقها الخاص.

Lise ve kolej tezahürat ekiplerinin, takım renkleriyle aynı olması için hazırlanmış bir promosyon.
هذا اعلان ترويجي خصيصا للثانوية والجامعة الفرق التافهة صممت الوان فريقها

Metron laboratuarındaki Dr. Teng ve ekibinin öldürülmesiyle hiçbir ilgim yok.
لم يكن لي دخل بمقتل د.تينغ و فريقها بمعامل ميترون

Psikopat Brooke sana takımından uzak durmanı söylemişti.
المعتوهه بروك طلبت منك أن تترك فريقها وشأنه.

Ama takımını birinci yapmaya yetecek mi?
لكن هل ستكون كافية لترفع فريقها إلى المركز الأول؟

Kısa bir süre sonra Maeby ve ekibi havaalanına indi ve otele geçti.
وبعد فترة، قد وصلت مع فريقها واتجهت إلى الفندق مهلاً، كيف يتمّ نطقها ؟

- Hayir, ama ekibi yapmis olabilir.
لا، لكن يمكن أن يكون فريقها. أو فريق "إيثان".

Görev Komutanı Samantha Carter mekiği uçurmak için içeride kalırken ekibi kaçış kapağından emniyetli şekilde kaçtı.
قائدةِ المهمّة * سامانثا كارتر * تَخلّفَت لتَطييره بينما فريقها كفل بالخارج مِنْ فتحةِ الخروج

Charlotte ruhunda amigo kızdı ama takımı kötü günler geçiriyordu.
كان لا يزال شارلوت المشجع للحب. ولكن مثل نيويورك نيكس، فريقها كان له موسم سيء.

Onun takımı asla bu tempoyu koruyamaz.
لن يمكننا أن نجعل فريقها على نفس القدر من السرعة معنا

takımı medyaya tüyo vermiş bile. Ne geldiğini biliyorlar.
فريقها قام بأستدعاء الصحافة ييعلمون انه قادم

İkiniz, onun ekibini bekleyin. Pazıbentlerinizi takın!
أنتم الإثنان, أنتظرو باقى فريقها.

Los Angeles'taki şirket tüm ekibini kovmuş.
هناك شركة في لوس أنجلوس طردت فريقها كله

Daphne'nin takım değiştirdiği için oynayamayacağını söylüyor.
هو يقول أن دافني لا تستطيع أن تلعب لأنها غيرت فريقها.

Şu anda beysbol aşaması geçiriyor. En sevdiği takım oynuyor.
إنها تمر قليلاً في مرحلة حب البيسبول، فريقها المفضل سوف يلعب.

Fransız kadın, ekibinin Kara Kaya'dan döndüğünü söylemişti.
لقد ذكرت المرأة الفرنسية شيئاً عن عودة فريقها من الصخرة السوداء.

Weir'a en güvenilir ekibinin enzimi aldığını ve bunun daha iyi olduğunu söyleyeceksin.
ستخبر (وير) أنّ فريقها المفضّل... تناول الأنزيم وأصبح أفضل حالاً بسببه

Echo'nun takımından birisi görev objesini kapıp diğerlerini kasaya kilitlemiş.
وبالتحديد لقد هرب أحد أعضاء فريقها ومعه الهدف ومن ثم أغلق عليهم جميعاً

Banks'a söyle takımını alsın ve hasar almamış alt katlardan birinde yedek bir kontrol odası kursunlar.
يجب أن أعطى الأوامر ل"بانكس" و فريقها لإعداد غرفة تحكم إحتياطية أسفل المناطق المتضررة

takımında hem erkek hem de kız eşcinsel Cheerioslar olan ve bu okulun eşcinsel bir öğrenciye yapılan muameleyi engellemek için yeterli çaba sarf etmemesini protesto etmek için okul müdürü görevinden istifa eden birine bağnaz demeden önce ben olsam biraz düşünürdüm.
أوتعلم , أفكر مرتين قبل أن أدعو أي شخص بالمتعصّب أنا من كان لديها مشجع شاذ بمظهر الرجل والمرأة في فريقها والتي استقالت من منصبها كمديرة احتجاجاً