"فسأتصل" - Traduction Arabe en Turc

    • ararım
        
    • arayacağım
        
    • çağıracağım
        
    • hemen arardım
        
    ve eğer onun 3m yakınına yaklaşırsan, polisi ararım ve seni tutuklattırırım. Şimdi defol. Open Subtitles و إن اقتربت منها بمسافة عشرة أقدام فسأتصل بالشرطة و أجعلهم يقبضون عليك، و الآن ارحل
    - Birkaç kişi öldürdükten sonra bankacımı ararım. Open Subtitles أذا أردت نصيحة مالية فسأتصل بوسيطى المالى
    İstediğin buysa, bir görüşme kapana kadar sürekli onları ararım. Open Subtitles إذا كانت تلك رغبتكَ، فسأتصل بهم كل يوم، لكي نحدد موعداً
    Evet, biliyorum, Karen bir dahaki sefere Kiki'nin masaj yaptırması veya alışverişe çıkması gerektiğinde seni arayacağım, tamam mı? Open Subtitles ,نعم , وانا اعرف ذلك يا كارين وفي المرة القادمة عندما أحتاج أن تقضي كيكي اليوم في المساج أو للتبضع للأحذية فسأتصل بك..
    Kızların izinsiz girmeye devam ederse polisi arayacağım. Open Subtitles إذا استمرت فتياتك بالتعدي على ملكيتي, فسأتصل بالشرطة
    Eğer yakın zamanda eşyalarımız geri getirmezse polisi arayacağım. Open Subtitles فلو لم ترجع أغراضنا قريباً فسأتصل بالشرطه
    Yarın satıcıyı ara yoksa ben ararım. Open Subtitles أتصلي بالبائعه غداًً و إلا فسأتصل بها أنا
    Bunu bir kez daha yaparsan gerçekten ararım ve demin dediklerimi direk söylerim Yoon'a. Open Subtitles لو فعلتي هذا مرةً أخرى فسأتصل حقاً و أقول ما قلته الأن مباشرة ليون.
    Aramaya devam edersen, polisi ararım. Open Subtitles فلو ترغب بمواصلة الاتصال بي فسأتصل بالشرطة
    Bir kır tavşanından daha hızlı gelmezsen başka bir polisi ararım ve ondan sonra bu iş nerelere kadar uzar bilemem. Open Subtitles "والآن، إن لم تأتِ إلى هنا بأسرع من الأرنب البريّ فسأتصل بشرطيّ آخر" "وحينها لا يمكننا التنبّؤ بمآل هذا الأمر"
    Tamam, gidebilirsin ama eğer çay saatinde burada olmazsan polisi ararım. Open Subtitles اذهبي ولكن... إذا لم تعودي بحلول وقت شرب شاي الظهيرة, فسأتصل بالشرطة
    Eğer bana numaranızı verirseniz, sizi ararım. Open Subtitles إن تركتِ لي رقم هاتفك، فسأتصل بك.
    Yine benimle uğraşan olursa 911'i ararım. Open Subtitles إن عبث أحد معي مرة أخرى, فسأتصل بالنجدة .
    Kim olduğunu bilmiyorum ancak mülkümü hemen terk etmezsen polisi arayacağım. Open Subtitles ، لا أعلم من أنت لكن إذا لم تخرج من ملكيتي الآن فسأتصل بالشرطة
    Burdan defol git yoksa polisi arayacağım. Open Subtitles اخرج من هنا حالا، وإلا فسأتصل بالشرطة
    Eğer kirayı yarın saat 08.00'e kadar ödemezseniz, görevlileri arayacağım ve tahliyeye başlayacaklar. Open Subtitles اذا لم تدفعى الايجار غداً فى الثامنة صباحاً... فسأتصل بخدمات المدينة وسيبدأوا عملية الطرد
    Ve akrabalarının birinin ismini bulursak onları bizzat kendim arayacağım. Open Subtitles ...وإن عرفنا إسم أي من أقاربها فسأتصل بهم بنفسي...
    Bir daha bana yaklaşırsan polisi arayacağım. Open Subtitles إن اقتربتَ منّي مجدداً، فسأتصل بالشرطة
    Ve eğer onu bir kez daha görürsem, polisi arayacağım. Open Subtitles وإذا رأيتُه مرةً أخرى فسأتصل بالشرطة
    Ölçüyü aşan iddialarınıza devam ederseniz güvenliği çağıracağım. Open Subtitles إن استمرّيت بقول مثل هذه الادعاءات المهينة فسأتصل برجل الأمن
    Eğer bunu dinleseydim, numarayı hemen arardım. Open Subtitles إذا سمعت هذا فسأتصل بهذا الرقم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus