"فسأخسر" - Traduction Arabe en Turc

• kaybedeceğim
• kaybederim
• kaybedebilirim
• kaybederdim

Bak, eğer o açıklamayı yaparsan sanatçılar kaybedeceğim, Empire zarar görecek.
انظر, إذا قمت بذلك الإعلان فسأخسر الفنانون, وهذا يضر بمؤسسة الإمبراطورية

Babamın izinden gitmek istiyorum ama hasta kabul etmeye başlayamazsam Harley'in 45 senedir sahip olduğu kliniği kaybedeceğim.
لقد اردت ان اتبع خطى والدي لكن ان لم ابدأ بجلب المرضى فسأخسر مزاولة العمل التي كان لدى هارلي لمدة 45 سنة

İyi haber şu ki, Keçi Billy'nin elinden burger ve kızartmaları alamazsam büyük ihtimalle 10 sterlin kaybedeceğim.
حسنٌ، الخبر الجيد هو إن لم أستطع الذهاب للمطعم لأجل تناول البرجر . فسأخسر على الأقل عشرة باوندات من وزنيّ

Şimdi bunu rapor etmeliyim, yoksa işimi kaybederim.
الآن يجب أن أكتب بك تقريرا وإلا فسأخسر وظيفتي

Ona söyle durursam karımı kaybederim ve bunu yapamam.
قولي لها إن توقفتُ؟ فسأخسر زوجتي ولايمكنني فعل ذلك

Önlüğe ihtiyacım var. Üstüme damlatırsam kardeşlerimin saygısını kaybedebilirim.
أحتاج لمنديل ،إن لطخت ملابسي فسأخسر تقديري بين أخواني

Bir an önce o parayı bulmalıyım yoksa Fancie's'i kaybedeceğim.
إن لم أحصل على ذلك المال قريباً "فسأخسر مطعم "فانسي

Öyle sanırım. Ama sıradan çıkarsam yerimi kaybedeceğim.
أعتقد ذلك، ولكن إذا خرجت من الصف فسأخسر مكاني

Bunları gizlemenin bir yolunu bulamazsam ailemi kaybedeceğim.
"إن لم أعرف كيف أخفي هذه، فسأخسر عائلتي"

Bunu saklamanın yolunu bulamazsam ailemi kaybedeceğim.
"إن لم أكتشف وسيلة لإخفاء هذه فسأخسر عائلتي"

Dikkatli olmazsam velayetini kaybedeceğim.
إذا لم اكن حذراً فسأخسر حقَ الرعاية

Bu Siyah Kıllı Dil Hayır Etkinliği Labirent Konseri bu kampüsün en önemli olayı değilse Kappa Evinin başkanlığını kaybedeceğim.
إذا لم تكُن تلك الحفلة هي الشيئ الأكبر الذي لم يحدث من قبل لهذه الجامعة " فسأخسر رئاسة منزل " كابا

Bunu yaparsam oğlumu da kaybedeceğim.
إذا فعلت هذا فسأخسر ابني أيضاً

Kahveyi bırakırsam, bir kedininki gibi olan reflekslerimi kaybederim.
إذا تخليت عن القهوة فسأخسر ردة فعلي المشابهة للقطط

Başka biri daha itiraz ederse ve yine kabul etmezsem kaybederim.
إن قال شخص آخر شيئا، ولم أنفذ ذلك، فسأخسر.

Ama gerçeği öğrenirlerse tıp lisansımı kaybederim.
لكن إن عرفوا فسأخسر رخصتي الطبية

Uçak her an inebilir, yetkimi kaybederim.
وقّعي عليه فحسب - ،في اللحظة التي تهبط فيها هذه الطائرة - فسأخسر الصلاحيّة القضائيّة

Yani... Eğer birinizi seçersem diğerinizi kaybederim.
أقصد لو اخترت أحدكما فسأخسر الآخر.

Yani... Eğer birinizi seçersem diğerinizi kaybederim.
أقصد لو اخترت أحدكما فسأخسر الآخر

Eğer böyle bir şeyi yaparken yakalanırsam, herşeyi kaybedebilirim.
لو تم الإمساك بي وأنا أفعل هذا فسأخسر كل شىء

Etmese bile, işimi kaybedebilirim.
فسينتهي أمري وحتى إن لم يحدث هذا ، فسأخسر وظيفتي على كلّ حال

Biri öğrenirse doçentliğimi kaynaklarımı, ünümü kaybederdim.
لو إكتشف أيّ شخص ذلك، فسأخسر وظيفتي، وتمويلي، وسمعتي.